“Yahudiler, Allahın kadrini
gereği gibi tanıyamadılar. Çünkü; (Allah hiçbir insana, hiçbir şey
indirmedi) dediler."
Seyyid Ebû Bekr ibn-i Ehdel
hazretleri Hanefî mezhebi fıkıh âlimlerindendir. 984 (m, 1576)’da
Yemen’de doğdu. 1035 (m. 1626)’da orada vefât etti. İsm-i a'zam
hakkında buyurdu ki:
İmâm-ı a’zam Ebû Hanîfe
hazretleri ism-i a’zamın “Allah” lafza-i celali olduğunu
söylemiştir. Nitekim Allahü teâlâ, Resûlüne En’âm sûresinin
doksanbirinci âyet-i kerîmesinde meâlen şöyle
buyuruyor: “Yahudiler, Allahın kadrini gereği gibi
tanıyamadılar. Çünkü; “Allah hiçbir insana, hiçbir şey indirmedi”
dediler. (Vahyi ve kitapları inkâr ettiler.) Onlara de
ki: “Mûsâ’nın insanlara bir nûr ve hidayet olarak getirdiği ve
sizin de parça parça kâğıtlar hâline koyup (işinize
geleni) açıkladığınız; fakat çoğunu gizlediğiniz o kitabı kim
indirdi? Sizin bilmediğiniz ve atalarınızın da bilmediği şeyler,
size (Peygamber diliyle Kur’ân’da) öğretilmiştir. Ey
Resûlüm, sen, Allah (o kitabı indirdi) de. Sonra onları
bırak daldıkları batakta oynaya dursunlar.”
İmâm-ı a’zamın talebelerinden bir
kısmı bunun için bazı delîller de getirmişlerdir. Bunlardan
bazıları şunlardır:
Allahü teâlâ, Mûsâ
aleyhisselâma; “Şüphesiz ki ben Allahım” diye hitâb
buyurdu. Eğer Allahü teâlânın ondan daha büyük ismi olsa idi,
onunla hitâb buyururdu. Allah, lafza-i celâlinde bulunan husûsiyet,
Allahü teâlânın diğer isimlerinde bulunmaz. Meselâ “Allah” lafza-i
celâlinin evvelinde bulunan elif çıkarılınca “lillah” kalır. Bundan
sonra bulunan lâ atılınca “lehü” kalır. Sonra lam da atılınca
geriye “Hû (Hüve)” kalır. Bunların hepsi de Allahü teâlânın ismi
şerîfine delâlet etmektedir. “Allah” lafza-i celâli ile, Allahdan
başkası isimlendirilmemiştir. Bu, meâlen; “Allah, bütün
göklerle yerin ve aralarındakilerin Rabbidir. O hâlde, O’na ibâdet
et ve O’na ibâdet etmekte sabret. Hiç sen Allahın ismini taşıyan
başka birini bilirmisin?”
Meryem sûresi altmışbeşinci
âyet-i kerîmesinin tevillerinden birisidir. “Allah” lafza-ı celâli
tesniyye ve Cem (çoğul) olmaz. “Allah” lafza-i celâline mahsûs
olmak üzere “Yâ Allah” derken nidâ edatı olan ye harfi ile harfi
tarîf olan elif ve lam harfleri birlikte gelmiştir. Bu durum Allahü
teâlânın diğer ism-i şerîflerinde olmaz. Meselâ “Yâ er-Rahmân, yâ
er-Rahîm” denmez. Fakat elif-lamsız olarak yâ Rahmânü, yâ Rahîmü
denir.