"Allahü teâlâ kullarının âhırette azap veya mükâfat görmelerini dünyadaki yaptıkları birkaç günlük amellerine bağladı."
Hüseyin Nakkaş Efendi Osmanlılar zamanında yetişen fıkıh
âlimlerindendir. İran’ın Tebrîz şehrinde doğdu. 964 (m. 1556)
senesinde İstanbul’da vefât etti. Bir dersinde buyurdu ki:
Allahü teâlâ kendisinden başka bütün varlıkların yok olmalarını
diledi. Kâfirleri ve günahkârları kabir azâbı ile
cezâlandıracaktır. Kullarının dünya ve âhıret saadetine kavuşmaları
için Peygamberleri vâsıtası ile emirlerini ve yasaklarını bildirdi.
Kullarının âhırette azap veya mükâfat görmelerini dünyadaki
yaptıkları birkaç günlük amellerine bağladı. Âhiret yoluna girip,
rızasına kavuşmayı, seçtiği ve sevdiği kullarına kolay eyledi.
Allahü teâlâ, sevgili peygamberi Muhammed aleyhisselâma, Onun âline
ve Eshâbına salât ve selâm eylesin ki, onların isimlerini
Müslümanlar arasında pek yüksek eyledi. Bilmelisin ki, her şeyi
dirilten ve öldüren Allahü teâlâ, Âl-i İmrân sûresinin
yüzseksenbeşinci ve El-Enbiyâ sûresinin otuzbeşinci ve El-Ankebût
sûresinin elliyedinci âyetinin meâl-i şerifinde, (Her canlı ölümü
tadacaktır) buyurdu.
Bununla âlemlerin üç ölümünü bildirdi. Dünya âlemine gelen elbette
ölür. Ceberût âlemine ve melekût âlemine gelenler de elbette ölür.
Bunlardan dünya âleminde olanlar, Âdemoğulları (insanlar) ile
karada, denizde ve havada olan hayvanlardır. Melekûtî olan [yâni
gözle görülemeyen] ikinci âlem, melekler ile cin sınıflarının
bulunduğu âlemdir. Ceberûtî olan üçüncü âlem ki, meleklerden
seçilenlerin âlemidir.