Peygamber efendimizin
kendiliğinden emrettiği veya yaptığı ibadetlere (sünnet)
denir.
Takıyyüddîn ibn-i Rezîn
hazretleri Şafiî mezhebi fıkıh, tefsîr ve hadîs âlimidir. 603 (m.
1206)’da Suriye’de Hama’da doğdu. 680 (m. 1281)’de Kâhire’de vefât
etti. Bir dersinde buyurdu ki:
Peygamber efendimizin
kendiliğinden emrettiği veya yaptığı ibadetlere (sünnet) denir.
Sünnet ikiye ayrılır: 1- Sünnet-i hüda 2- Sünnet-i
zevaid.
1- Sünnet-i hüda: Buna sünnet-i
müekkede de denir. İslam dininin şiarıdır, başka dinlerde yoktur.
Peygamber efendimiz bunları devamlı yapmış, nadiren terk etmiş ve
terk edenlere de bir şey dememiştir. Ara sıra terk ettiği
sünnetlere de (gayri müekkede) denir. Müekked sünneti, özürsüz
[mazeretsiz] devamlı terk etmek mekruhtur, küçük günah olur. Namaz
içindeki müekked sünnetleri terk etmek ise tahrimen mekruhtur.
Dinimizin bütün hükümleri Kur'ân-ı kerimden çıkmaktadır. Bu
hükümler üç kısımdır: a- Manaları açık olan ve ilim ehli tarafından
bildirilen hükümlerdir. [Allah birdir gibi] b- Müctehidler
tarafından ictihadla çıkarılan hükümlerdir. [Abdestin farzının,
Hanefi’de dört, Hanbeli’de on olması gibi.] c- Bir kısmı ise çok
gizlidir. Allahü teâlâ bildirmedikçe anlaşılamaz. Bunlar sadece
Peygamber efendimize bildirilmiştir. Bu hükümler de Kur'ân-ı
kerimden çıkartılıyor ise de, Peygamber efendimiz tarafından
açıklandığı için bunlara (Sünnet) denir. Ezan okumak, cemaatle
namaz kılmak gibi sünnetler (Sünnet-i hüda)dır.
2- Sünnet-i zevaid: Peygamber
efendimizin, ibadet olarak değil de âdet olarak devamlı yaptığı
şeylere denir. Zevaid sünnetleri terk etmek mekruh değildir.
Peygamber efendimizin giyiniş şekli, iyi şeyleri yapmaya sağdan
başlaması gibi şeyleri sünnet-i zevaiddir. Hadis-i şerifte
buyuruldu ki: