Şeytan, insanı kandırarak malını isrâf etmesi,
hayır olmayan işlerde harcamasını sağlar.
Ebü’l-Hayr Katfetî
hazretleri kırâat, hadis ve Hanbelî mezhebi fıkıh âlimidir.
593 (m. 1197) senesinde Bağdad’da doğup, 676 (m. 1277) senesinde
aynı yerde vefât etti. Zamanındaki âlimlerin meclislerinde,
ciltlerle kitaplar dinledi. Bunlardan bazısı kendisine umûmî,
bazısı husûsi olarak icâzet vermiştir. Bir dersinde buyurdu
ki:
Şeytanın zenginleri aldatma
yolları: İlki, malı kazanma yönündendir. Malı kazanırken,
haramdan mı, helâlden mi, ehemmiyet vermezler. Alışveriş
bilgisinden habersiz olarak kazanırlar. Ebû Hüreyre’nin
(radıyallahü anh) bildirdiği hadîs-i şerîfte, Peygamber efendimiz
(sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem ) buyurdu ki: “Öyle bir
zaman gelir ki, kişi kazandığı malın helâlden mi, haramdan mı
olduğunu bilmez.”
İkincisi, o malda cimrilik etme
yönündendir. Bu sebeple zekâtını vermezler veya bir kısmını
verirler. Kötü malı, iyi gösterip satarlar. Şeytan kendilerini
böyle yapmaları için aldatır. İbn-i Abbâs (radıyallahü anh) buyurdu
ki: “İlk basılan parayı şeytan aldı. Onu öptü ve gözlerine,
göbeğine sürdü. Sonra da, 'Ben seninle insanları azdırır, seninle
küfre sokarım, insanoğlunun paraya sevgisi ile bana ibâdet edişini
çok severim' dedi.”
İbn-i Şakîk ve İbn-i Abdullah da
buyurdular ki: “Şeytan, bütün arzu ve istekleriyle gelerek insanı
aldatmaya çalışır. Yorulduğu zaman onun malının üzerine oturur ve
onun malıyla hayır yapmasına mâni olur.”