Mü’minlerin rûhu her Cuma dünya semâsına gelip, “Ey ehlim, ey oğlum, ey ailem ve akrabalarım, bize bir şey hediye ediniz” derler.
Mecdüddin Ahmed bin Ömer hazretleri hadis âlimidir. 507 (m.
1113)’de Semerkand’da doğdu. Pekçok âlimden fıkıh ve hadîs-i şerîf
öğrendi. 552 (m. 1157)’de vefât etti. Naklettiği bir hadis-i
şerif:
Ebû Hüreyre (radıyallahü anh) şöyle rivâyet etmiştir:
Resûlullah Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) “Ölülerinize
sadaka ve duâ ile hediye gönderiniz. Mü’minlerin rûhu her Cuma
dünyâ semâsına gelip, evlerinin hizasında dururlar. Her biri şöyle
bağırır; [Ey ehlim, ey oğlum, ey ailem ve akrabalarım, bize bir şey
hediye ediniz. Bizim garip hâlimize ve içinde bulunduğumuz
çaresizliğimize acıyın. Biz hapsedildik ve bitmeyen bir gam ve
şiddetli bir hüzün içinde kaldık. Bize duâ etmekte, bizim için
sadaka vermekte ve tesbih söylemekte cimrilik etmeyiniz. Umulur ki
siz bizim gibi olmadan önce, Allahü teâlâ sizin duânız sebebiyle
bizi affeder... Ey Allahın kulları, söylediklerimizi işitiniz, bizi
unutmayınız. Şimdi sizin elinizde olan bu mallar, bizim elimizde de
vardı. Biz kıymetini bilemedik. Allah yolunda tasadduk etmedik.
Hakka harcamadık. Üzerimizde bir vebal olarak kaldı. Başkaları
istifâde etti. Hesabını biz yüklendik.]" Onlardan her biri; [Bizim
için bir dirhem, bir ekmek veya bir parça veriniz] derler buyurdu
ve ağladı. Biz de O’nunla beraber ağladık. Sonra şöyle buyurdu:
“İşte onlar sizin kardeşlerinizdir. Dünyâ nimetleri içinde idiler.
Nimetlerden ve rahatlıklardan sonra yok oldular. Onlar sonra
ağlaşarak: [Bize yazıklar olsun! Eğer dünyâda iken elimizde olandan
sadaka verseydik, onlara muhtaç olmazdık] derler. Onlara şöyle
denilir: Hâlinize ne çabuk ağlıyorsunuz? Bu ağlamanız size fayda
vermeyecektir.”