"Sana gelen bir musibete
sabırsızlık göstermen, gelen o musibetten daha
ağırdır!"
Nasr bin Abdürrezzâk hazretleri
Seyyid Abdülkâdir-i Geylânî hazretlerinin torunudur. Hanbelî
mezhebinde ilk Kâdı’l-kudâtdır. 564 (m. 1169)’da doğdu. 633 (m.
1236)’da vefât etti. Bir sohbetinde şunları anlattı:
Sabır, takvâ sahiplerinin
mertebelerinin en üstünü, müminlerin derecelerinin en yükseğidir.
Kendisine yapışanları hayırlı işlere götürür. Zararlı işlerden
çevirir. Nefsin arzu ve isteklerine uymanın neticesi kötü işler
olduğu gibi, sabra sarılmanın neticesi de hayırlı işlerdir.
Sabır, Allahü teâlânın
sıfatlarındandır. Akıllı kimse, Allahü teâlânın haram kıldığı
şeyleri yapmama hususunda sabır göstermeyi zor görmez. Çünkü
haramlarda bulunan lezzet, helâl edilmiş olan mübahlarda fazlasıyla
mevcuttur. Buna rağmen bazı kimseler haramların görünüşlerine
aldanarak, onlarda lezzet var sanmakta, haramlara ve şüphelilere
dalarak hakîkî lezzetten uzaklaşmaktadır. İnsanın başına gelen
sıkıntılara sabretmesi, imânının kemâlini gösterir. Resûlullah
efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) buyurdu ki: “Allahü
teâlâ buyurdu ki: Ben bir kulumun bedenine veya malına veya
çocuğuna bir musibet veririm ve o kul da buna sabrederse, kıyâmet
gününde onu hesaba çekmekten hayâ ederim.”
Sabır izzet kapısı, sabırsızlık
illet kapısıdır. Büyüklerden birisi buyurdu ki: “Sana bir musibet
geldiği zaman sabretsen de, sabretmesen de Allahü teâlânın takdîri
yerine gelir. Eğer sabredersen, Allahü teâlânın takdîri yerine
gelir ve sen sevap kazanırsın. Şayet sabretmezsen, Allahü
teâlânın takdîri yine yerine gelir. Fakat sen hem kendini üzmüş,
hem de sevaptan mahrum kalmış olursun. O hâlde sen her zaman sabret
ki, her durumda kârlı çıkasın.”
Hadîs-i şerîflerde buyuruldu
ki: “İstemediğiniz durumlara sabretmedikçe, istediklerinize
ulaşamazsınız. Arzu ettiğiniz şeyleri terk etmedikçe, umduklarınıza
erişemezsiniz.”
“Amellerin en üstünü, nefsin
istemediği şeylerdir. Bu da Allahü teâlânın haram kıldığı, yasak
ettiği şeyleri yapmamak için sabır göstermektir.”
“Sabrederek ferahlığı beklemek
ibâdettir.”
Büyüklerden birisi buyurdu ki:
“Sana gelen bir musibete sabırsızlık göstermen, gelen o musibetten
daha ağırdır. Sabırsız kimse, dünyâda kendisini helak eder.
Âhırette ise ecrini kaybeder.”
İbn-i Semmâk buyurdu ki: “İnsana
bir musibet gelir, o da sızlanmaya, sabırsızlanmaya başlarsa,
musibeti iki tane olur.”