Bu dünyada, göremediğimiz
çok şey var ki, insan gücünün yetişemediği işleri
yapmaktadırlar.
Muhyiddîn Acemî Efendi Osmanlılar
zamanında yetişen âlimlerindendir. Sultan İkinci Bâyezîd devrinde
yaşamış ve Edirne’de vefât etmiştir. Molla Gürânî’den aklî ve naklî
ilimleri tahsil edip, ilmî olgunluğa sahip olduktan sonra, bazı
medreselerde müderris olarak vazîfe yaptı. Daha sonra Sahn-ı semân
medreselerinden birisine müderris olarak tayin olundu. Bir dersinde
buyurdu ki:
Ruh, madde değildir. Bunun için,
melekler gibi, Allahü teâlânın emri ve izni ile, dünyada iş
yaparlar. Meleklerin, Allahü teâlânın izni ile, bu dünyada, iş
yaptıkları, yok ettikleri, diriltmek, öldürmek gibi işlerin
yapılmasına vâsıta oldukları, Kur'ân-ı kerimin çeşidli yerlerinde
bildirilmiştir. Cin ve şeytanlar da, güç şeyleri kolayca
yapıyorlar. Süleymân aleyhisselâma, cinnin hizmetlerini Kur'ân-ı
kerim haber veriyor. Meselâ Sebe sûresinin onüçüncü âyetinde
meâlen, (Cin, Onun her istediğini, kal'a, resim, büyük
kazanlar ve yerinden kaldırılamayan çanaklar
yaparlardı) buyuruyor.
Cin, melekler ve ruhlar kadar
olgun ve kuvvetli olmadığı hâlde, büyük işler yapıyor. Bu dünyada,
göremediğimiz çok şey var ki, insan gücünün yetişemediği işleri
yapmaktadırlar. Meselâ, çok hafîf olan ve göremediğimiz hava,
fırtına, kasırga şeklinde eserek, ağaçları devirmekte, binâları
yıkmaktadır... Nazar değmesi, sihir yâni büyü ve benzerleri
kuvvetleri göremiyoruz. Hâlbuki, korkunç tesirlerini işitmeyen
yoktur... Bütün bunların yaptıklarının yapıcısı, hiç şüphesiz,
Allahü teâlâdır. Bunlar, Allahü teâlânın yapmasına, yaratmasına
sebep oldukları için, bunlar yaptı sanıyoruz ve bunlar yaptı
diyoruz. Bunların yaptığını söylemek, küfür, şirk olmuyor da,
evliyânın ruhları yapıyor demek niçin şirk olsun? Onlar, Allahü
teâlânın izin vermesi ile ve yaratması ile yaptıkları gibi,
evliyânın ruhları da, Allahü teâlânın izin vermesi ile ve yaratması
ile yapmaktadır. Onların yaptıklarını söylemek de, şirk olur
denirse, Kur'ân-ı kerime karşı gelinmiş olur.
Bu kimse, (Cinnin, şeytanların ve
havanın ve sihrin tesîr ettiklerini, Kur'ân-ı kerim haber veriyor.
Bunun için, onlar yapıyor demek câiz olur. Evliyânın ruhlarının bir
şey yaptıklarını Kur'ân-ı kerim bildirmediği için, ruhlardan bir
şey istemek şirk olur)
derse, (En-nâzi'ât) sûresinin beşinci
âyet-i kerimesini unuttun mu deriz?..