Mâlik bin Enes’in
yanında, Resûlullah anıldığı zaman rengi değişir, iki büklüm
olurdu.
Bedreddîn Bülkînî hazretleri,
tefsîr, hadîs, nahiv ve Şafiî mezhebi fıkıh âlimlerindendir. 821
(m. 1418)’de doğdu. 890 (m. 1485)’de Mısır’da vefât
etti. Resûlullah efendimize (sallallahü aleyhi ve sellem)
salât-ü selâm söylemenin faziletlerini şöyle anlattı:
Abdullah Kavarîrî anlattı:
Kâtiblik yapan bir komşumuz vardı. Vefâtından sonra onu rüyâda
görüp, “Allahü teâlâ sana ne muâmele eyledi?” diye sordum. Bana;
“Allahü teâlâ, beni af ve mağfiret etti” dedi. “Ne yaptın da Allahü
teâlâ seni af ve mağfiret etti?” deyince de; “Ben Resûlullahın
ismini yazdığım zaman, (sallallahü aleyhi ve sellem) diye de ilâve
eder, O’na salât-ü selâm yazardım. Allahü teâlâ, beni bu yüzden af
ve mağfiret buyurdu” dedi.
Sâlihlerden birisi, Hasen bin
Resîk’i vefâtından sonra çok güzel bir hâlde gördü. Kendisine; “Bu
hâle nasıl kavuştun?” diye sorulunca; Resûlullaha çok salât-ü selâm
getirirdim, onun için” dedi.
Ebû Hüseyn Yahyâ bin Hüseyn,
Berşânî İsfehânî’den şöyle nakleder: Rüyâmda Resûlullahı gördüm.
“Yâ Resûlallah! Amcamın oğlu Muhammed bin İdrîs’e (İmâm-ı Şafiî)
bir yardımınız, oldu mu?” diye sordum. Resûlullah; “Evet oldu.
Allahü teâlâdan onu hesaba çekmemesini diledim” buyurdu. “Niçin yâ
Resûlallah?” deyince, “Çünkü o, bana çok güzel salât okuyordu”
buyurdu. “O salât hangisidir?” diye sordum. “Allahümme salli alâ
Muhammedin küllemâ zekerehüz-zâkirûn ve salli alâ Muhammedin
küllemâ gafele an zikrihil-gâfilîn” buyurdu...