"Oruç tutanlara, Allahü
teâlâ hiç bitmeyen yiyecek ve içecek, ebedî saadet
nasip edecektir."
Kâsım bin Fethi Ferecî hazretleri
kırâat, tefsîr, hadîs ve fıkıh âlimi olup şâirdir. Endülüs’te
(İspanya) Ferec (Jerez de la Frontera) şehrinde, 388 (m. 998)’de
doğdu. "İbn-i Reyûlî" diye tanındı. 451 (m. 1059)’da vefât etti.
Bir dersinde şunları anlattı:
Oruç, Rabbi ile kul arasında bir
sırdır. Bu sebeple Allahü teâlâ, hadîs-i kudsîde şöyle
buyuruyor: “Her iyiliğin mükâfatı, on mislinden yediyüz
misline kadardır. Yalnız oruç bana mahsustur. Onun mükâfatını da
ancak ben veririm. Çünkü kulum benim için; yeme, içme ve cima
arzularını terk etti. Benim için gözünü haramlara kapadı, dilini
muhafaza etti.”
Peygamber efendimiz (sallallahü
aleyhi ve sellem) bir hadîs-i şerîfte; “Cennette bir kapı
vardır ki, ona Reyyân denir. Ondan oruç tutanlar girer. En sonuncu
girince, bu kapı kapatılır. Artık oradan kimse
giremez” buyurdu.
Diğer bir hadîs-i şerîfte
ise; “Kim Allah rızası için bir gün oruç tutarsa, Allahü teâlâ
onu Cehennemden uzaklaştırır” buyurdu.
Rivâyet edilir ki: Kıyâmet günü
oruçlular için Arş’ın altında sofra kurulur, insanlar hesap
verirken, onlar o sofradan yerler. Bunun üzerine insanlar; “Bunlara
ne oluyor? Biz hesap vermekle meşgûlüz, onlar ise yemekle
meşgûller” derler. Bunun üzerine onlara; “Siz dünyâda yerken, onlar
oruç tutuyorlardı” denir.
Allahü teâlâ, Ahzâb sûresinin
otuzbeşinci âyet-i kerîmesinde meâlen; “Oruç tutan erkekler ve
oruç tutan kadınlar, ırzlarını koruyan erkek ve kadınlar, Allahı
çok zikreden erkekler ve kadınlar (var ya), Allah bunlara
bir mağfiret ve büyük bir mükâfat hazırlamıştır.”
Yine Hâkka sûresinin
yirmidördüncü âyet-i kerîmesinde meâlen; “Yiyin, için, afiyet
olsun; (dünyâdaki) geçmiş günlerde takdim ettiğiniz
sâlih amellere karşılık olarak” buyuruluyor. İmam-ı Mücâhid ve
daha birçok âlim; “Bu âyet-i kerîme, oruç tutanlar hakkında nâzil
olmuştur” demişlerdir. Allah için yemesini, içmesini ve şehvetini
bırakıp oruç tutanlara, Allahü teâlâ hiç bitmeyen yiyecek ve
içecek, ebedî saadet nasip edecektir.
Ferecî hazretleri son anlarını
yaşıyordu. Hem de oruçlu idi. Kendisine orucunu açacak bir şey
vermek istediler. “Güneş battı mı?” diye sordu. “Evet” dedikten
sonra ağzına birkaç damla su damlattılar. Daha sonra vefât
etti.