"Onların kalpleri, Allahü teâlânın rızâsına
kavuşma gayretindedir.”
Muhammed bin Ömer Zevkî
hazretleri evliyânın büyüklerindendir. 782 (m. 1380)’de Mekke-i
mükerremede vefât etti. Büyük velîlerin ibretli hallerinden
anlatırdı. Bir sohbetinde buyurdu ki:
Zünnûn-i Mısrî hazretleri
anlattı: “Bir gün erken bir vakitte Abdullah bin Mâlik’in kabrine
gittim. Kabristanda yüzü örtülü bir kişi gördüm. Çukur bir kabre
rastlayınca orada duruyordu. Biraz sonra o şahsın Sa’dûn olduğunu
gördüm. Ona:
-Ey Sa’dûn, gel birlikte şu
bedenlerimiz için ağlayalım, dedim. Bana;
-Allahü teâlânın huzûruna nasıl
ve ne yüzle gideceğimize ağlamak, bedenlerimiz için ağlamaktan daha
lâyıktır. Keşke bu bedenler kabirde kendi hâline çürümeye
bırakılsaydı da, hesap vermek için diriltilmeseydi. Eğer sen
Cehenneme girersen, başkasının Cennete girmesi sana fâide
vermeyecektir. Eğer Cennete girersen, başkasının Cehenneme girmesi
de sana bir zarar temin etmeyecektir. Ey Zünnûn! Kıyâmet günü amel
defterleri açıldığı zaman, O’na nasıl cevap
vereceğiz?