Allahü teâlâ buyurdu
ki: "Gökleri ve yeri yaratmadan önce, Arş’a O’nun ismini,
ismimle beraber yazdım."
Ebû Muhammed Ezdî hazretleri
hadîs ve fıkıh âlimlerindendir. 208 (m. 823) senesinde doğdu. 298
(m. 910) senesinde Bağdâd’da vefât etti. Rivayet ettiği hadis-i
şeriflerden bazıları:
Enes bin Mâlik’ten (radıyallahü
anh) şöyle nakletti: Resûl-i ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem)
buyurdu ki: “Allahü teâlâ, Mûsâ aleyhisselâma şöyle vahy etti:
Kim Ahmed’i inkâr ettiği hâlde bana kavuşursa, onu Cehenneme
atarım.” Mûsâ aleyhisselâm; “Yâ Rabbî, Ahmed kimdir?” diye
sordu. Allahü teâlâ; “O’ndan daha üstün birisini yaratmadım.
Gökleri ve yeri yaratmadan önce, Arş’a O’nun ismini, ismimle
beraber yazdım. O ve ümmeti girmedikçe, bütün mahlûkâtıma Cenneti
haram kıldım” buyurdu. Mûsâ aleyhisselâm; “O’nun ümmeti kimdir?”
diye sorunca, Allahü teâlâ; “Onlar her hâllerinde Allahü teâlâya
çok hamd ederler. Etrâflarını temizlerler. Gündüz oruç tutarlar,
geceleyin ibâdetle meşgul olurlar. Onlardan az bir şeyi de kabul
ederim. Kelime-i şehâdeti söylemeleri ile onları Cennete koyarım”
buyurdu. Bunun üzerine Mûsâ aleyhisselâm; “(Yâ
Rabbî!) Beni o ümmetin peygamberi kıl” dedi. O zaman Allahü
teâlâ; “Peygamberleri onlardandır” buyurdu. Mûsâ aleyhisselâm; “O
zaman beni O peygamberin ümmetinden kıl” dedi. Allahü teâlâ; “Sen
önce, O sonra getirildi. Fakat âhırette sizi bir araya getireceğim”
buyurdu.
İkrime (radıyallahü anh) ile
birlikte Yemen’de mürtedlere karşı savaşan, Eshâb-ı kiramdan Garafe
bin Haris (radıyallahü anh) anlatır:
Mısır’da Mendukûn adında bir
Hıristiyanı İslâmiyete davet ettim. Fakat adam, Resûlullah hakkında
kötü sözler söyledi. Ben de onu bir güzel dövdüm. Vâli Amr bin Âs
(radıyallahü anh) hâdiseyi duyunca beni çağırıp “Biz onlarla
andlaşma yapıp, emniyette olduklarını bildirmedik mi?” dedi. Ben de
“Onlara, herhâlde Resûlullah hakkında kötü sözler söylesinler diye
eman verilmedi. Benim bildiğim, kiliselerine dokunmayacağımıza,
ibâdetlerine karışmayacağımıza altından kalkamayacakları
mükellefiyetler yüklemiyeceğimize, onlara düşman saldırdığında
koruyacağımıza, kendi aralarında diledikleri gibi karar
verebileceklerine, bizim kanunlarımıza uymak isteyenler hakkında
Allah ve Resûlünün emrettiği gibi hüküm vereceğimize, arzu
etmezlerse mecbur etmeyeceğimize söz verdik” dedim. Amr İbni Âs
(radıyallahü anh) da “Evet doğru söyledin” dedi.
Ebû Muhammed Ezdî hazretleri
hadîs ve fıkıh âlimlerindendir. 208 (m. 823) senesinde doğdu. 298
(m. 910) senesinde Bağdâd’da vefât etti. Rivayet ettiği hadis-i
şeriflerden bazıları:
Enes bin Mâlik’ten (radıyallahü
anh) şöyle nakletti: Resûl-i ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem)
buyurdu ki: “Allahü teâlâ, Mûsâ aleyhisselâma şöyle vahy etti:
Kim Ahmed’i inkâr ettiği hâlde bana kavuşursa, onu Cehenneme
atarım.” Mûsâ aleyhisselâm; “Yâ Rabbî, Ahmed kimdir?” diye
sordu. Allahü teâlâ; “O’ndan daha üstün birisini yaratmadım.
Gökleri ve yeri yaratmadan önce, Arş’a O’nun ismini, ismimle
beraber yazdım. O ve ümmeti girmedikçe, bütün mahlûkâtıma Cenneti
haram kıldım” buyurdu. Mûsâ aleyhisselâm; “O’nun ümmeti kimdir?”
diye sorunca, Allahü teâlâ; “Onlar her hâllerinde Allahü teâlâya
çok hamd ederler. Etrâflarını temizlerler. Gündüz oruç tutarlar,
geceleyin ibâdetle meşgul olurlar. Onlardan az bir şeyi de kabul
ederim. Kelime-i şehâdeti söylemeleri ile onları Cennete koyarım”
buyurdu. Bunun üzerine Mûsâ aleyhisselâm; “(Yâ
Rabbî!) Beni o ümmetin peygamberi kıl” dedi. O zaman Allahü
teâlâ; “Peygamberleri onlardandır” buyurdu. Mûsâ aleyhisselâm; “O
zaman beni O peygamberin ümmetinden kıl” dedi. Allahü teâlâ; “Sen
önce, O sonra getirildi. Fakat âhırette sizi bir araya getireceğim”
buyurdu.
İkrime (radıyallahü anh) ile
birlikte Yemen’de mürtedlere karşı savaşan, Eshâb-ı kiramdan Garafe
bin Haris (radıyallahü anh) anlatır: