Azrail aleyhisselâm,
sağında rahmet melekleri, solunda azâb melekleri ile
gelir.
Şemsüddîn Muhammed Rûcî
hazretleri evliyânın büyüklerinden olup, Sa’düddîn Kaşgâri
hazretlerinin önde gelen talebelerindendir. 820 (m. 1417)’de doğdu.
904 (m. 1498)’de Afganistan’da Herat’ta vefât etti. Bir
sohbetinde talebelerine, ölüm hâllerini anlatırken şunları
buyurdu:
Ölüm hâlinde kişinin dili
tutulur. Başına sıra ile dört melek gelir. Birincisi der ki:
“Esselâmü aleyküm! Ben, senin rızkın için Allahü teâlânın
vazîfelendirdiği meleğim, şu anda yeryüzünde aradım, taradım, senin
için takdîr edilen rızıktan bir lokma bile bulamadım. O sebeple
haber vermek için geldim. Sonra ikinci melek gelir ve “Ben de, su
ve diğer içecek şeylerin için vazîfeli meleğim. Yeryüzünde senin
için bir damla bile bir şey kalmadı” der. Sonra üçüncü melek de
selâm vererek yanına gelir ve o da “Ben de teneffüs ettiğin
hava için vazîfeli meleğim. Senin için teneffüs edeceğin fazla bir
hava kalmadı” der. Sonra dördüncü melek gelir ve o
da “Esselâmü aleyküm! Ben de, ömrün için vazîfeli meleğim.
Senin için artık yaşanacak fazla bir zaman yoktur”
der.
Daha sonra sağından ve solundan
kirâmen kâtibîn melekleri gelir. Sağından gelen, “Ben senin
iyiliklerini yazdım” der ve bembeyaz bir, sayfa gösterir ve
“Buna bak yaptığın sâlih, iyi işleri gör” der. O kişi bu zaman çok
sevinir neşelenir.
Soldan gelen melek de selâm
vererek, “Ben de ömrün boyu işlediğin günahlarını yazdım” der ve
simsiyah bir sayfa çıkararak gösterir. “Bak yaptıklarını oku”
der. O zaman vücûdundan ter boşanır. Korku ile sağına ve soluna
bakar.
Daha sonra Azrail aleyhisselâm,
sağında rahmet melekleri, solunda azâb melekleri ile gelir. Eğer o
kişi doğru imân sahibi ise, rahmet meleklerine seslenir. Onlar da
yanına gelirler. Azrail aleyhisselâm kolaylıkla rûhunu
alır...
Melekler, saadet sahibi o kişinin
rûhunu alıp yükselirler. Kabir azâbından kurtulmak isteyenin, dört
şeyi dikkatle yapması, dört şeyden de kesinlikle sakınması îcâb
eder: Dikkatle yapması îcâb ettiği dört şey: Beş vakit namazını,
farzına, vacibine, sünnetine dikkat ederek devam üzere kılması,
zekât ve sadakasını vermesi, Kur’ân-ı kerîmi tecvîd üzere devamlı
okuması ve Allahü teâlâyı çok hatırlamasıdır.
Kaçınması îcâb ettikleri ise;
yalan, hıyânet, söz taşıma, beden ve çamaşırına bevl sıçratmaktır.
Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) buyurdu ki: “Bevlden
sakınınız. Muhakkak kabir azâbının çoğu bundandır.”
Şemsüddîn Muhammed Rûcî
hazretleri evliyânın büyüklerinden olup, Sa’düddîn Kaşgâri
hazretlerinin önde gelen talebelerindendir. 820 (m. 1417)’de doğdu.
904 (m. 1498)’de Afganistan’da Herat’ta vefât etti. Bir
sohbetinde talebelerine, ölüm hâllerini anlatırken şunları
buyurdu:
Ölüm hâlinde kişinin dili
tutulur. Başına sıra ile dört melek gelir. Birincisi der ki:
“Esselâmü aleyküm! Ben, senin rızkın için Allahü teâlânın
vazîfelendirdiği meleğim, şu anda yeryüzünde aradım, taradım, senin
için takdîr edilen rızıktan bir lokma bile bulamadım. O sebeple
haber vermek için geldim. Sonra ikinci melek gelir ve “Ben de, su
ve diğer içecek şeylerin için vazîfeli meleğim. Yeryüzünde senin
için bir damla bile bir şey kalmadı” der. Sonra üçüncü melek de
selâm vererek yanına gelir ve o da “Ben de teneffüs ettiğin
hava için vazîfeli meleğim. Senin için teneffüs edeceğin fazla bir
hava kalmadı” der. Sonra dördüncü melek gelir ve o
da “Esselâmü aleyküm! Ben de, ömrün için vazîfeli meleğim.
Senin için artık yaşanacak fazla bir zaman yoktur”
der.
Daha sonra sağından ve solundan
kirâmen kâtibîn melekleri gelir. Sağından gelen, “Ben senin
iyiliklerini yazdım” der ve bembeyaz bir, sayfa gösterir ve
“Buna bak yaptığın sâlih, iyi işleri gör” der. O kişi bu zaman çok
sevinir neşelenir.