"Zâlim bir kişinin çok
zulmünü gördüm. Dayanamayıp, El-İdrîsî hazretlerine giderek,
durumumu arz ettim..."
Ebü'l-Hasan İdrîsî hazretleri
evliyânın büyüklerindendir. Seyyid Abdülkâdir-i Geylânî
hazretlerinin sohbetleriyle yetişip kemâle geldi. İcazet verilerek
Bağdât'ta talebe yetiştirmeye başladı. 1222 (H.619) senesi
Bağdât'ta vefât etti. Çok kerametleri görüldü... Sâlih bin Yâkûb
el-Ukûbî şöyle anlatır:
-Babam anlatırdı: "Beş yaşındaki
oğlum İsmâil yatalak hasta idi. Onu alıp, El-İdrîsî hazretlerine
götürdüm. Yolda ona rastladım. Yanında başkaları da vardı. Şifâ
bulması için duâ buyurmasını ricâ ettim. Beni kabûl etmedi. Ben de
çocuğu oraya bıraktım. El-İdrîsî, o zaman elindeki portakalı attı
ve portakal oğlumun dizine geldi. O anda oğlum derhâl ayağa kalkıp
yürümeye başladı. O da, attığı portakalı aldı ve dergâhına yöneldi.
Orada bulunanlar tehlîl (Lâ ilâhe illallah) getirdiler. Oğlumla
berâber sevinç içinde geri döndük."
Talebelerinden Abdürrahîm bin
Muzaffer şöyle anlatır:...