Azerbaycan'ın Karabağ bölgesinde
doğdu. Orada ilk tahsilinden sonra İstanbul'a geldi. Burada medrese
tahsilinin tamamladıktan sonra İznik'teki Süleyman Paşa
Medresesi'ne tayin edildi. 942 (m.1535)’de orada vefat etti. Bir
dersinde şunları anlattı:
Cünüp kimse, bir akarsuya veya
büyük havuza serinlemek için girse yahut yağmur altında kalıp bütün
uzuvları ıslanmış olsa, cünüplükten çıkar, temiz olur. Zira maksat,
yıkanmış olmaktır. Maksadın hâsıl olmasında, kasıtlı veya kasıtsız
yapılması arasında bir fark yoktur. Yağmur altında kalan veya bir
ırmağa düşen kimsenin, bütün vücudu ıslanırsa, abdesti de, guslü de
sahih olur. Eğer ağzı ve burnu ıslanmamışsa sadece, ağzına ve
burnuna su vermesi kâfi gelir.