Yorgun, hâlsiz, neşesiz olmak,
farzları vaktinden sonraya bırakmak için özür olmaz.
Müttekî Alâüddîn hazretleri
evliyânın büyüklerindendir. Hindistan'daki Burhanpûr'da 1483
(H.888) senesinde doğdu. Şeyh Muhammed bin Muhammed Sehâvî'den,
Kadirî ve Şâzilî yollarından hilâfet, talebe yetiştirme izni aldı.
Bir müddet Mekke-i mükerremede kaldı. 1567 (H.975) senesi Mekke'de
vefât etti. “İrşâd-ül-İrfân ve İbâret-ül-Îmân” isimli eserinde
şöyle buyuruyor:
Niyet ederek şeriate uymaya
(İbâdet) etmek denir. Allahü teâlânın emirlerine ve yasaklarına
(Şeriat) ve (Ahkâm-ı ilâhiyye) denir. Emredilenlere (Farz), yasak
edilenlere (Haram) denir. Hadis-i şerifte, (İbâdetleri tâkat
getireceğiniz kadar yapınız. Neşe ile yapılan ibâdetin kıymeti çok
olur) buyuruldu. Beden istirâhat edince, ibâdetler zevk ile
yapılır. Beden ve zihin yorgun iken yapılan işten usanç hâsıl olur.
Yorgunluğu gidermek için, ara sıra mubâh olan şeylerle, bedene neşe
getirmelidir. İmâm-ı Gazâlî hazretleri buyuruyor ki:
(Çok ibâdet
yapınca...