Vücudunda, elbisesinde
veya namaz kıldığı yerde az da olsa necaset bulunan kimsenin
namazı, sahih değildir.
Yûsuf Bin Yahyâ El-Buveytî
hazretleri İmâm-ı Şafiî’nin en kıymetli arkadaşlarından ve Şafiî
mezhebinin en büyük âlimlerindendir. 231 (m. 845)’de Mu’tezile
fırkasındaki bozuk inançlı kimseler tarafından, Bağdâd’da şehîd
edildi. Bir dersinde şunları anlattı:
Şafii’de necasetten taharet
hakkında bilgi vereceğim. Taharet temizlik demektir. Taharet iki
çeşittir; hadesten taharet, necasetten taharet. “Hadesten taharet”,
namaz kılmaya engel olan abdestsizlik ve cünüplüğü kaldırmaktır.
Yani abdesti olmayan kimsenin abdest alması ve cünüp olanın da
gusletmesi, demektir. Yine hayız veya nifas kanı kesilen kadının
gusletmesi de hadesten taharettir. “Necasetten taharet”; vücuda,
elbiseye veya namaz kılınacak yere, necaset bulaşmış ise, onu
temizlemektir. Necaset, namaz kılmaya engeldir. Vücudunda,
elbisesinde veya namaz kıldığı yerde az da olsa necaset bulunan
kimsenin namazı, sahih yani geçerli değildir. Necis olan
maddelerden bazıları şunlardır: 1- Şarap ve sarhoş eden her türlü
sıvılar. 2- İnsanın ve her çeşit hayvanın idrarı. 3- İnsanın ve her
çeşit hayvanın dışkısı. 4- Kan ve irin. 5- Kusmuk ve mideden gelen
her şey. 6- Geviş, yani hayvanın, midesinden çıkarıp tekrar
çiğnediği şey. 7- Eşek gibi eti yenmeyen hayvanın sütü. 8- Dine
uygun olarak kesilmemiş her çeşit hayvanın ölüsü...
Necaset nasıl temizlenir?
Evvela necasetin maddesini izale
etmek (gidermek); sonra da üzerinden suyu akıtarak yıkamak gerekir.
Bundan sonra eğer necasetin; tadı veya rengi veya kokusu kalırsa,
üç defa parmak uçlarıyla ovalayıp çitileyerek yıkamak lazımdır.
Bununla beraber yalnız renk veya sadece koku kalırsa ve bunu
çıkarmak “müteassir” ise, artık temiz kabul edilir ve sabun gibi
bir şey kullanmak gerekmez. “Müteassir”in ölçüsü, üç kere ovalanıp
çitileyerek yıkandığı hâlde bunların çıkmamasıdır. Şayet üç defa
parmak uçlarıyla ovalanıp çitilenerek yıkandığı hâlde; sadece tat
veya hem renk hem de koku kalırsa, onları izale etmek için sabun
veya benzeri bir şeyi de kullanmak gerekir. Sabun ve benzeri bir
şey kullanıldığı hâlde bunlar çıkmazsa ve bunları çıkarmak
“müteazzir” ise, artık necis olduğu halde affedilir. “Müteazzir”in
ölçüsü de, orayı kesmeden necasetin çıkmamasıdır.