İbâdet ilimle haramı
ve helâli bilmekle olur. Bu sebeple, şüphesiz bilgi sahibi olmak
farzdır.
Muhammed El-Beclî hazretleri
evliyânın meşhurlarındandır. Doğum târihi bilinmemekte olup, 621
(m. 1224) senesinde vefât etti. İlim öğrenmenin fazileti
hakkında buyurdu ki:
"Melekler, ilim öğreneni çok
severler ve kanatlarını gererler. Onu medh ederler. Yeryüzünde yaş
ve kuru ne varsa, hattâ yırtıcı hayvanlar, denizdeki balıklar,
gökyüzü, ay, güneş ve yıldızlar, onun için Allahü teâlâdan af
dilerler.
İlim, kararmış ve körleşmiş
kalplere hayat, neşe ve huzur verir. Karanlıklarda gözlerin
nûrudur. Bedene kuvvet ve zindelik onunla gelir. Makam ve
derecelere onunla kavuşulur. Allahü teâlâyı ve O’nun kudretini
düşünmek büyük ibâdettir. Onunla, Allahü teâlânın emirleri ve
yasakları bilinir. Onunla, Allahü teâlâya itaat, Resûlüne itaat
olur. Onunla ibâdet olur. İlim, amelden önce gelir. İlimsiz amel
kabul olmaz. Müslüman, önce ilim öğrenir, sonra öğrendiğiyle amel
eder.
İlim kalblerin neşe ve
huzûrudur.”