İyi bir Müslüman, güler
yüzlü, tatlı sözlü, açık gönüllü, açık elli, sabırlı
olur.
Vâ’iz Muhammed Hocendî hazretleri
fıkıh âlimlerindendir. Mâverâünnehir’de Hocend’de doğdu. Sonra
İsfehân’a yerleşti. 483 (m. 1090) senesinde vefât etti. Bir
vaazında şunları anlattı:
İyi bir Müslüman, kardeşlik
ettiği kimseye, güler yüzlü, tatlı sözlü, açık gönüllü, açık elli,
sabırlı, kibirsiz muâmele eder. Saygıya devam edip, yalan veya
doğru olsun özrünü kabul eder. Onunla görüşmeden bir gün geçirmez.
Karşılaşınca, sevgi ve saygı gösterip: “Benden sonra nasılsınız?”
der. Resûlullahın Eshâbı, birbiri ile karşılaşınca, birbirlerini
güler yüzle karşılar müsâfeha ederlerdi. Ayrıldıkları zaman da
müsâfeha ederler, bu zamanda Allahü teâlâya hamd ve istiğfar
ederlerdi. Bir günde birkaç defa karşılaşıp, ayrılsalar da böyle
yaparlardı.
İyi bir Müslüman, yapılan
iyiliği gizlemez, yayar. Daha önce de bildirildiği gibi,
kişinin Müslüman kardeşi için en iyi hediyesi hikmetli
sözdür. Çünkü hikmet müminin kaybettiği malıdır ve dîni için bütün
dünya mallarından hayırlıdır. Yiyecek ve giyecekten eline
geçtiğinde, Allah için olan kardeşini, kendine tercih eder. Eshâb-ı
kirâmdan biri diğerine bir koyun başı hediye etti. Yedi evi
dolaştı. Yine hediye olarak sahibine geldi!..
Kişi, kendisine iyilik edenin
bedduasından korkar. Çünkü iyilik edenin, iyilik ettiği kimseye
ettiği beddua kabul olur.
İyi bir Müslüman, Müslüman
kardeşini gün aşırı ziyâret eder. Din kardeşini her gün ziyâret
ettiğinde sıkılacağından korkarsa böyle yapar. Yoksa her gün
ziyâret eder. Din kardeşini ziyâretinden dolayı Allahü teâlâdan
sevap umar.
Müslüman kardeşinin kapısına
varınca içeri girmek için izin ister, kapının karşısında durmaz.
Kapının sağında veya solunda durur. Kapı aralığından içeri bakmaz.
Kapıyı üç sefer çalar. Abdest alan kimsenin abdestini bitirinceye
veya dört rekatlık namaz kılacak kadar bekler. Kendisine izin
verilirse girer, verilmezse, hiçbir kin, hased ve düşmanlık
beslemeden geri döner.
İyi bir Müslüman, ziyâretine
gelene ikram eder. Ziyâret edenin de, kendine yapılan ikramı
reddetmemesi, hizmeti beğenmezlik etmemesi lâzımdır. Çünkü ikramı
ret, Müslümanın hakkını gözetmeme ve onu aşağılamak olur. Hadîs-i
şerîfte “Üç şey reddedilmez: Minder, güzel koku ve
süt” buyuruldu. Ancak ziyâret eden kimse, Allah için alçak
gönüllülük yapıp yerde oturursa, mahzuru yoktur.
Vâ’iz Muhammed Hocendî hazretleri
fıkıh âlimlerindendir. Mâverâünnehir’de Hocend’de doğdu. Sonra
İsfehân’a yerleşti. 483 (m. 1090) senesinde vefât etti. Bir
vaazında şunları anlattı:
İyi bir Müslüman, kardeşlik
ettiği kimseye, güler yüzlü, tatlı sözlü, açık gönüllü, açık elli,
sabırlı, kibirsiz muâmele eder. Saygıya devam edip, yalan veya
doğru olsun özrünü kabul eder. Onunla görüşmeden bir gün geçirmez.
Karşılaşınca, sevgi ve saygı gösterip: “Benden sonra nasılsınız?”
der. Resûlullahın Eshâbı, birbiri ile karşılaşınca, birbirlerini
güler yüzle karşılar müsâfeha ederlerdi. Ayrıldıkları zaman da
müsâfeha ederler, bu zamanda Allahü teâlâya hamd ve istiğfar
ederlerdi. Bir günde birkaç defa karşılaşıp, ayrılsalar da böyle
yaparlardı.
İyi bir Müslüman, yapılan
iyiliği gizlemez, yayar. Daha önce de bildirildiği gibi,
kişinin Müslüman kardeşi için en iyi hediyesi hikmetli
sözdür. Çünkü hikmet müminin kaybettiği malıdır ve dîni için bütün
dünya mallarından hayırlıdır. Yiyecek ve giyecekten eline
geçtiğinde, Allah için olan kardeşini, kendine tercih eder. Eshâb-ı
kirâmdan biri diğerine bir koyun başı hediye etti. Yedi evi
dolaştı. Yine hediye olarak sahibine geldi!..