Duâyı yalnız namazlardan sonra veya belli zamanlarda yapmak ve
belli şeyleri ezberleyip, şiir okur gibi duâ etmek mekruhtur.
Celâleddîn Ömer Habbâzî hazretleri Hanefî fıkıh âlimidir. 629
(1232) yılında Mâverâünnehir şehirlerinden Hucend'de doğdu. İlk
tahsilinden sonra Bağdat'a ve sonra Şam'a gidip Hanefî fıkhı tahsil
etti. Şam'da Hâtûniyye Medresesinde vefatına kadar ders verdi. 691
(m. 1292)’de Şam'da vefat etti.
Bir dersinde şunları anlattı:
Namaz kılarken,
âdâbına riayet etmek müstehaptır.
Namazın âdâbı Hanefî’de şunlardır: Yalnız
kılmış olan veya imamla kılan kimse, selâmın akabinde, (Allahümme
entesselâmü ve minkes-selâmü tebârekte yâ zel-celâli vel-ikrâm)
demek. Bundan sonra, üç kere (Estagfirullahel'azîm ellezî lâ ilâhe
illâ hüv elhayyelkayyûme ve etûbü ileyh) demek. Bundan sonra,
(Âyetel-kürsî) okumak. Otuzüç kere (Sübhânallah) demek. Otuzüç kere
(Elhamdülillah) demek. Otuzüç kere (Allahü ekber) demek. Bir kere
(Lâilâheillallahü vahdehû lâ şerîkeleh lehül mülkü ve lehülhamdü ve
hüve alâ külli şey'in kadîr) demek. Kolları ileri uzatıp, ellerini
duânın kıblesi olan Arş'a açıp, hulûs üzere duâ etmek. Cemaat ile
ise, duâyı beklemek. Duâ sonunda (âmîn) demek. Duânın hitâmında
elini yüzüne sıvamak. Sonra, her birinde Besmele çekerek, onbir
(İhlâs-ı şerif) okumak.