Bir kimse her ne kadar
kötü de olsa, büyüklerin sohbetinde bulunmak onu
kurtarır...
Mustafa Rızâüddîn Efendi Osmanlı
âlim ve evliyâsının büyüklerindendir. 1679 (H.1090) senesinde
Şebinkarahisar’da doğdu. 1746 (H.1159) senesinde İstanbul'da vefât
etti. Küçük yaşta İstanbul’a giderek ilim tahsîline başladı.
Zamânın âlimlerinden ilim öğrenip, kısa zamanda yetişti. Edirne’de
Arabzâde Hacı Muhammed İlmî Efendinin sohbetlerinde bulundu. Ondan
Müceddidiyye yolundan icâzet aldı. Sohbetlerinde buyurdu
ki:
“Bütün Müslümanların günahlarına
tövbe etmesi lâzım ve zarûrîdir. Ölünceye kadar dâimâ tövbe ve
istiğfâr etmek lâzımdır. Allahü teâlâ Kur’ân-ı kerîmde müminlerin
tövbe etmesini emir buyuruyor. İstiğfârdan murâd tövbedir.
Peygamber efendimiz Muhammed aleyhisselâm hadîs-i şerîfte buyurdu
ki: “Allahü teâlâya tövbe ediniz. Ben her gün yüz
defa tövbe ediyorum.” Mahlûkâtın efendisi hiç
günâhı olmadığı, mâsûm ve pâk olduğu hâlde böyle yaparsa biz her
hâlükârda tövbe ve istiğfâra muhtacız. Sonra kul hayatı boyunca
günah ve kusurdan, gafletten ve yüksek makamlardan mahrum kalma
hâllerinden kurtulamaz. Tövbe ile ilgili diğer bir incelik de şudur
ki: Bütün günâhları terk edip hakîkî tövbe etmedikçe noksan yapılan
tövbe kemâle ermek için kâfi gelmez. Çünkü günâhlar sebebiyle
kalpte hâsıl olan karartılar ve lekeler, Allah yolunda ilerlemeye
mâni olurlar. Bütün günâhlara tövbe etmek lâzımdır.”
"Muhabbet kesbî değil (çalışmakla
kazanılmaz) vehbîdir. Her kime muhabbet verilirse, bir daha geri
almazlar."
"Tasavvuf yolunda ilerlemek
isteyen tâlibe üç şey lâzımdır; taleb, çalışmak,
ilim."
"Kul ile Rabbi arasında olan
muâmele, henüz sütten yeni kesilmiş mâsum bir çocuk ile annesi
arasında olan muâmele gibi olmalıdır. Mâsum çocuk annesini
kaybetmiş, oturmuş ağlar. Annemi isterim, der. Annenin ismi nedir
oğul dediklerinde, bilmem der. Yine annemi isterim diye ağlar.
Annenin evi nerededir dediklerinde, bilmem der. Yine annemi isterim
diye ağlar. İşte bu şekildeki çocuğu herkes korur, yardımcı
olur."
"Kurtuluş, sâlihlerin,
büyüklerin sohbetindedir. Bir kimse her ne kadar kötü de olsa,
büyüklerin sohbetinde bulunmak onu kurtarır ve yükseltir.
Sâlihlerin sohbetine devam eden kimse iyi bir kişi ise, kısa
zamanda olgunlaşıp yükselir."
"Muhabbetin alâmeti itâat
etmektir. Muhabbette gevşeklik olmaz."
"Derviş o kimsedir ki, kendisine
ihtiyâcını söyleyen hiç kimseyi mahrum etmez, ihtiyaçlarını
karşılar."