Tahsilini tamamladıktan sonra
İstanbul Mihrimah Sultan Medresesinde müderris, Kayseri’de kadı
olarak görev yaptı. 1087'de (m. 1676) Bursa'da vefat etti. Bir
dersinde buyurdu ki:
Kur’ân-ı kerîmi, Mushaf-ı şerîfe
bakarak okumalıdır. Çünkü Selef-i sâlihîn, Mushaf-ı şerîfe bakarak
okumayı müstehab gördüler. Süfyân-ı Sevrî hazretleri buyurdu ki:
“İbâdetlerin en faziletlisi mushafa bakmaktır.”
Bir gün Hazreti Osman’ın
(radıyallahü anh) huzûruna girildiğinde, onu, mushafa bakarak
Kur’ân-ı kerîm okurken gördüler. Kur’ân-ı kerîm okuması bittikten
sonra buyurdu ki: “Hiçbir günümün, Kur’ân-ı kerîme bakmadan
geçmesini asla istemem.