Hadis-i şerifte buyuruldu ki: "Allah’tan kork, rızkını güzel
yoldan ara, helali al, haramı terk et!"
Elbistânlı Ahmed Hayatî Efendi, Osmanlı âlimlerinden olup
Kahramanmaraş’a bağlı Elbistan’dandır. 1229 (m. 1814)’de
İstanbul’da vefât etti. Bir dersinde şunları anlattı:
Kimseye muhtaç olmamak için çalışmak çok kıymetlidir... Bir gün bir
genç, sabah erkenden işine gidiyordu. Eshab-ı kiramdan bazıları,
bunu uygun görmediler. Orada bulunan Peygamber Efendimiz
(sallallahü aleyhi ve sellem) buyurdu ki:
(Öyle söylemeyiniz! Eğer kimseye muhtaç olmamak, ana babasını ve
aile efradını muhtaç etmemek için işine gidiyorsa, her adımı
ibadettir. Eğer kazanacağı para ile öğünmek, keyif sürmek niyetinde
ise, şeytanla beraberdir.)
Namaz kılan, haramlardan kaçan kimsenin iyi niyetle çalışması
ibadettir. Zararın neresinden dönülürse kârdır. Rızık endişesiyle,
harama el uzatmamalı ve şu hadis-i şeriflerin muhatabı olmamalıdır:
(Bir zaman gelir ki, insanlar, yalnız malın, paranın gelmesini
düşünür, helalini ve haramını düşünmezler.) (Bir zaman gelir,
insanın bütün kaygısı midesi olur, şerefi mal, kıblesi kadın, dini
para olur. Böyle kimseler, halkın kötüleridir.)
Allahü teâlâ, herkesin rızkını ezelde takdir etmiş, ayırmıştır.
Rızık değişmez, azalıp çoğalmaz. Kimse kimsenin rızkını yiyemez.
Allahü teâlânın 99 isminden biri Rezzak'tır, her varlığın rızkını
vericidir. Allahü teâlâ, (Herkesin rızkı bana aittir) buyuruyor.
Rızk için Allahü teâlânın verdiği söze güvenmelidir! Kur'an-ı
kerimde mealen buyuruluyor ki: (Yeryüzündeki her canlının rızkı,
Allah’a aittir.) [Hud 6]
Hadis-i şeriflerde de buyuruldu ki: (Allah’tan kork, rızkını güzel
yoldan ara, helali al, haramı terk et!)