"Müslüman olmadıkça
Cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe, kâmil Müslüman
olamazsınız."
İsmâil Semmûye hazretleri büyük
hadîs ve fıkıh âlimlerindendir. İran’da İsfehân’da doğdu. 267 (m.
880)’de aynı yerde vefât etti. Hadîste, hafızlık derecesine
ulaşmıştı. Yani yüz bin hadîs-i şerîfi sened ve râvileriyle
ezbere bilir ve okurdu. Naklettiği hadis-i şeriflerden
bazıları:
İbni Mende şöyle rivâyet etti:
Resûlullah efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem), Eshâbını sadaka
vermeye teşvik ettiği zaman, herkes gücü yettiği kadar, sadaka
olarak bir şeyler getirdiler. Eshâb-ı kirâmdan Utbe bin Zeyd
"Allahım! Sadaka olarak vereceğim hiç malım yok. Ben de sadaka
olarak, kullarından şeref ve haysiyetime tecâvüzde bulunanları
affediyorum" dedi. Peygamber efendimiz Eshâbına, "Kendisine yapılan
tecâvüzleri dün akşam bağışlayan nerede?" diye sordu. Bunun üzerine
Utbe bin Zeyd ayağa kalktı. Resûlullah efendimiz "Sadakası kabul
olundu" buyurdu.
Sa'd İbnu Ebi Vakkas radıyallahu
anh anlatıyor:
Sanki Mudar kabilesine mensup
uzun boylu bir kadın ayağa kalkıp "Ey Allah'ın Resûlü! Biz
kadınlar babalarımız ve evlatlarımız ve kocalarımız üzerine yüküz.
Onların mallarında emirleri dışında, tasarrufu bize helal olan
nedir?" diye sualde bulundu. Resûlullah efendimiz "Size helal
olan 'taze'dir. Ondan hem yiyin, hem de hediye edin!" buyurdular.
[Ebu Davud der ki: "Tazeden maksat ekmek, sebze ve taze meyve
gibi fazla kalınca bozulan yiyeceklerdir.]
Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)
rivâyet etti. Resûlullah efendimiz buyurdu ki: “Nefsim yed-i
kudretinde olan Allaha yemîn ederim ki, siz Müslüman olmadıkça
Cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe, kâmil Müslüman
olamazsınız. Selâmı aranızda yayın ki, birbirinizi sevesiniz. Kin
beslemekten sakının. Çünkü o, tıraş edip kazıyıcıdır. Size saçları
tıraş eder, demiyorum. Fakat o, dîni kazıyıp siler.”
Sevban radıyallahu anh dedi ki:
"Ey Allah'ın Resulü! Onları bize tavsif et, durumlarını açıkla da,
bilmeyerek biz de onlardan olmayalım!" Resûlullah efendimiz
açıkladılar: "Onlar sizin din kardeşlerinizdir. Sizin cinsinizden
insanlardır. Sizin aldığınız gibi onlar da gece (ibadetin)den
nasiplerini alırlar. Ancak onlar, Allah'ın yasaklarıyla tenhâda baş
başa kalınca o yasakları ihlâl ederler, çiğnerler."