"Yakın komşuna iyilikte bulun, kâmil bir Müslüman olursun. Az
gül, çünkü çok gülmek kalbi öldürür.”
Abdullah bin Muhammed Matlubî hazretleri hadîs ve fıkıh âlimidir.
İbn-i Şireveyh diye meşhur olmuştur. 305 (m. 917)’de İran’daki
Nişâbûr şehrinde vefât etti. Naklettği hadîs-i şerîflerden
bazıları:
Hazreti Ali’nin (radıyallahü anh) rivâyet ettiği hadîs-i şerîfte,
Resûlullah efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) buyurdu ki:
“Müslümanın, Müslüman üzerinde altı hakkı vardır:
Birincisi, onunla karşılaştığı zaman selâm verir. Davet ettiği,
zaman davetini kabul eder. Aksırdığı zaman, teşmit eder
(Yerhamükellâh der). Hasta olduğu zaman ziyâret eder. Vefât ettiği
zaman cenâzesinin peşinden gider. Kendisi için istediği bir şeyi,
onun için de ister.”
Mu’âz (radıyallahü anh) buyurdu ki: “İki Müslüman karşılaşıp da,
biri diğerinin elini tutup, güler yüz gösterip tebessüm ederse,
ağaç yapraklarının döküldüğü gibi ikisinin de günahları
dökülür.”
Vâsıla bin Hattâb Kureşi (radıyallahü anh) anlattı: Mescid-i
Nebî’ye biri geldi. Resûlullah efendimiz gelen şahsı görünce, onun
için yer açtılar. Bunun üzerine o şahıs, “Yâ Resûlallah! Müsait ve
oturulacak yer var” deyince, Resûlullah efendimiz; “Müslümanın,
Müslüman üzerinde hakkı vardır. Müslüman, Müslümanı görünce onun
için yer açar” buyurdu.
Ebû Hüreyre’nin (radıyallahü anh) rivâyet ettiği hadîs-i şerîfte,
Resûlullah efendimiz buyurdu ki: “Ey Ebû Hüreyre! Verâ sâhibi
olursan, insanların en âbidi olursun. Kanaatkâr olursan, insanların
en şükredicisi olursun. Kendin için istediğini insanlar için de
iste. Îmânı kâmil bir mümin olursun. Yakın komşuna iyilikte bulun,
kâmil bir Müslüman olursun. Az gül, çünkü çok gülmek kalbi
öldürür.”
Ebû Hüreyre buyurdu ki: “Bir kimse, komşusu onun kötülüğünden emîn
olmadığı müddetçe, imânı kâmil bir mümin olmaz.”