Hadîs-i şerîfte buyuruldu
ki: “Bir saat ilim öğrenmek, yüz rekat nafile namaz kılmaktan
hayırlıdır.”
Abdürrahmân Mürşidî hazretleri
Hicaz’da yetişen âlimlerin büyüklerindendir. 975 (m. 1567)’de
Mekke-i mükerremede doğdu. 1037 (m. 1627)’de orada vefât etti.
Derslerinde buyurdu ki:
İlim öğrenmenin fazileti ve
bunun, naklî ve aklî delilleri:
Allahü teâlâ Kur’ân-ı kerîmde
meâlen; “Eğer bilmiyorsanız, zikr
ehlinden (âlimlerden) sorunuz” buyuruyor (Nahl-43).
Peygamber efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) hadîs-i
şerîflerde şöyle buyuruyor:
“İlim öğrenmek, her Müslümana
farzdır.” “Bir saat ilim öğrenmek, yüz rekat nafile namaz
kılmaktan hayırlıdır.”
Allahü teâlâ, bilmeyenin,
bilenden sormasını emretti. Âlime de, câhile güzel bir şekilde
cevap vermesini emretti ve şöyle buyurdu: “İsteyeni de
azarlama!” (Duhâ-10).
Resûl-i ekrem bir hadîs-i
şerîfte; “Allahü teâlâ kıyâmet günü, bildiği hâlde sustuğu
için, âlime azâb eder. Câhile de, câhil olduğu hâlde sorarak
cehlini gidermediği, sorup öğrenmediği için azâb
eder” buyuruyor.
Hazreti Ebû Zer’in rivâyet ettiği
hadîs-i şerîfte, Peygamber efendimiz “İlim meclisine gelmek,
bin rekat nafile namaz kılmaktan, bin hastayı ziyâret etmekten, bin
cenâzede bulunmaktan daha hayırlıdır” buyurunca, Eshâb-ı kirâm “Yâ
Resûlallah! Kur’ân-ı kerîm okumaktan da mı daha hayırlıdır?” diye
sordular. Bunun üzerine Resûl-i ekrem; “Kur’ân-ı kerîm, ancak
ilim ile fayda verir” buyurdu.
Feth-el-Mûsulî “Hasta bir
kimse, yemekten, içmekten ve ilâçtan menedildiği zaman ölür, değil
mi?” diye sorunca, yanındakiler “Evet” dediler. Bunun üzerine o
şöyle dedi: “Kalp, üç gün ilim ve hikmetten alıkonulunca
ölür.”
Kalbin gıdası ilim ve hikmet
iledir. Kalp bunlarla canlı kalır, ilimden nasibini almayan
kalp hasta olur. Fakat insan bunun farkına varamaz. Çünkü, o
dünyâyı sevdiği ve onunla meşgul olduğu için, ilimden nasîbini
almayı düşünecek fırsatı bile bulamaz. Nitekim, harb zamanında
fazla heyecan, korku ve endişeden dolayı, yaranın acısı duyulamaz.
İnsanlar, ölüm gelince her şeyi anlayacaklar, pişman olacaklar.
Fakat bu pişmanlık fayda vermeyecektir. İnsanlar uykudadırlar,
öldükleri zaman uyanırlar.
Ebüdderdâ (radıyallahü
anh) “Ya âlim ol, ya talebe, yahut dinleyici ol! Bunların
hâricinde olma! Yoksa helak olursun” buyurmuştur.
Hazreti Ömer buyurdu ki:
“Gecelerini ibâdetle, gündüzlerini oruçla geçiren bin âbidin ölümü,
bir âlimin ölümünden daha hafif kalır.”
Abdürrahmân Mürşidî hazretleri
Hicaz’da yetişen âlimlerin büyüklerindendir. 975 (m. 1567)’de
Mekke-i mükerremede doğdu. 1037 (m. 1627)’de orada vefât etti.
Derslerinde buyurdu ki:
İlim öğrenmenin fazileti ve
bunun, naklî ve aklî delilleri:
Allahü teâlâ Kur’ân-ı kerîmde
meâlen; “Eğer bilmiyorsanız, zikr
ehlinden (âlimlerden) sorunuz” buyuruyor (Nahl-43).
Peygamber efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) hadîs-i
şerîflerde şöyle buyuruyor: