İnsandan çıkınca abdeste
veyâ gusle sebep olan her şey kaba
necâsettir.
Alâüddîn Trablusî hazretleri
Hanefî fıkıh âlimidir. Trablusşam’da doğdu. Burada ve Şam’da
medrese tahsilinden sonra Kudüs kadısı oldu. 849 (m. 1445)’te vefat
etti. Sultan 2. Murad’a ithaf ettiği “el-İstiğnâ” adlı eserinde
şöyle nakleder:
Necâset iki
türlüdür:
Kaba necâset: İnsandan çıkınca
abdeste veyâ gusle sebep olan her şey, eti yenmeyen hayvanların,
[yarasa hâriç] ve yavrularının yüzülmüş, dabağlanmamış derisi, eti,
pisliği ve bevli ve süt çocuğunun pisliği, bevli ve ağız dolusu
kusmuğu, insanın ve bütün hayvanların kanı ve şarap, leş, domuz eti
ve kümes ve yük hayvanlarının, koyun ve keçinin necâsetleri, galiz,
yanî kabadır. Kan dört mezhebde de kaba necâsettir. Menî, mezy ve
idrârdan sonra çıkan vedî ismindeki beyâz, bulanık, koyu sıvı,
Hanefî ve Mâlikîde kaba necâsettirler. Şâfiî'de yalnız menî,
Hanbelî'de ise, her üçü de temizdir. Kedinin bevli yalnız elbisede
ve şehîdin kanı, kendi üzerinde kaldıkça ve...