Allahü teâlâ,
Davud aleyhisselâma buyurdu ki: "Benden başkasını arayan,
beni kaybeder."
Ebü’s-Sâdât Aksarâyî hazretleri
fıkıh ve tefsîr âlimidir. Aslen Aksaraylıdır. 790 (m. 1388) de
doğdu. 859 (m. 1455)’de Harem-i şerîfte vefât etti. Bir
dersinde buyurdu ki:
Allahü teâlâ, Hazreti Davud’a
(aleyhisselâm) vahyetti ki: "Yâ Dâvûd! Sevdiğinden bir şey
saklayan sevgili hiç görülmüş müdür? İyi kimselerin, bana muhabbeti
artar. Benim de onlara her an artmaktadır. Beni arayan bulur.
Benden başkasını arayan, beni kaybeder. Kulumun en büyük işi benim
muhabbetim olursa, onu kendi zikrimle rahatlatırım. Onu sever,
aramızdaki mesafeyi kaldırır ve perdeyi aralarım. Herkes gaflet
içinde beni unutmuş iken, o ayık olur. İşte bunlar, hakikat
ehlidirler.
Sevgimi, kalbi ve dili ile beni
zikredene verdim. Kalbine muhabbetimi yerleştirdim. Benden râzı
olursan, ben de senden râzı olurum. Verdiklerime şükredersen, iki
cihanda azîz ederim. Gönderdiğim belâlara sabretmeyenler, bizden
bir talepte bulunmasınlar. Ben bir kulumu sevince, onun kalbini
korkumla doldururum. Bana kavuşmak için onu şevk sahibi yaparım.
Bundan sonra o kul, tâatıma cân-ı gönülden koşar. Dostlarımı,
kubbelerimin altında gizlerim. Onları, ancak sevdiklerime
tanıtırım. Onlara müjdeler, saadetler olsun. Beni unutanı bile
unutmam, dâima beni zikredeni hiç unutur muyum? Ben, cimrilere bile
ihsânlarımı bolca yağdırırken, nasıl olur da cömertlere cimrilik
ederim! Dileği olan kullarıma müjdele! Ben merhametliyim,
kullarıma acırım. Bana severek kulluk yapanı, Cennetime koyarım.
Bana kulluk etmeyeni de, Cehenneme hiç acımadan atarım. İzzetime,
celâlime yemîn ederim ki, ancak beni arzu edenler, bana yakın
olurlar. Beni seveni (imtihan için veya derecelerini yükseltmek
için) belâlara düçâr ederim. Benden kaçmak isteyeni de yakarım.
Günahkâr olanlara benim gafûr (mağfiret edici, bağışlayıcı)
olduğumu bildir. Korkarak bana gelenlere azâb etmem. Beni severek
geleni, ayrılık üzüntüsüne sokmam. Utanarak bana yöneleni, kıyâmet
günü utandırmam. Cennetim, rahmetimden ümidini kesmeyenleredir.
Yaptığı hatâyı, benim affımdan daha büyük bilenlere gadab ederim.
Bir kimsenin cezasını hemen vermek istesem, önce rahmetimden
ümidini kesenleri cezalandırırım. Fakat acele etmek benim şânımdan
değildir. Geceleri sevdiklerimin kalbine tecellî ederim. Onlar,
benimle huzûr içinde kelâm ederler. Benim sevdiğim, hayra ehil olan
kullara saadetler olsun. Onların yeri ne kadar
güzeldir.”