İslâmiyetin bir sûreti
bir de hakîkati vardır. Bu ikisine birlikte din
denir...
İbn-i Ebü’r-Rebî’ hazretleri
kıraat ve hadis âlimidir. 585 (m. 1189)’da Endülüs’te (İspanya)
Belensiye (Valencia) civarında Şâtıbe (Jativa) şehrinde doğdu. İlk
tahsilinden sonra Medine’ye giderek hadis ve Kırâat-i seb’ayı
öğrendi. Sonra İskenderiye’ye yerleşti. Burada Ca'fer el-Hemdânî’ye
intisab ederek tasavvuf yolunda ilerledi. 672’de (m. 1274) vefat
etti. “El-Lüm’atü’l-câmi’a fi’l-Ulûmi’n-nâfi’a” isimli eserinde
şöyle yazmaktadır:
İslâmiyetin sûreti ve hakîkati
vardır. Bu ikisine birlikte din denir. Sûret dediğimiz dînin
bilinen emirleri ve yasaklarıdır. Hakîkat de, İslâmiyetin iç
yüzüdür. Kabukla özün her biri, İslâmiyetin parçasıdır. Muhkem ve
müteşâbihden her biri, İslâmiyetin kısımlarıdır. Ulemâ-i zâhir,
İslâmiyetin yalnız kabuğunu öğrenmişlerdir. Ulemâ-i râsihîn
“kaddesallahü esrârehümül'azîz”, İslâmiyetin kabuğunu ve özünü
birlikte elde etmişlerdir. Sûret ile hakîkati bir araya
getirmişlerdir.