Peygamber efendimiz bir
hadis-i şerifte buyurdu ki: "Ezan okumak için koşun, fakat imamlığa
atılmayın!"
Seyfeddîn ibn-i Kutluboğa
hazretleri Hanefî mezhebi fıkıh âlimlerindendir. Türkmen asıllıdır.
798 (m. 1396)’de doğdu. Tefsîr, kelâm ve fıkıhta asrının İmâmı
sayıldı. 881 (m. 1477) senesinde Kahire’de vefât etti. Bir dersinde
buyurdu ki:
Cemaatle namaz kılmak Sünnet-i
hüda, yani İslam’ın şiarı olan mühim sünnettir. Cemaate imamlığa en
layık olmada tercih sırası şöyledir:
1- Sünneti yani din bilgilerini
en iyi bilen, namazı bozanları ve bozmayanları en iyi
bilen. 2- Kur’ân-ı kerimi en iyi okuyan, tecvidi en iyi
bilen. 3- Takvası daha çok olan. 4- En yaşlı
olan. 5- Huyu, ahlakı daha güzel olan. 6- Yüzü en güzel
olan. 7- Nesebi en güzel olan. 8- Sesi en güzel
olan. 9- Elbisesi daha temiz ve güzel olan. 10- Malı,
mevkii daha çok olan. 11- Mukim seferiye tercih edilir. 12-
Çoğunluğun seçtiği imam olur. 13- Çoğunluk da seçmezse, kura
çekilir. Bir evde, ziyafette, seçim aranmadan, ev sahibi, ziyafet
sahibi imam olur. Yahut, imamı bu seçer. Daha üstünü varken,
başkası seçilirse, uygun değilse de, günah olmaz.
Ümminin, kendisi gibi ümmi
olanlara imam olması caizdir. Ümmi, Kur’ân-ı kerimi yüzünden
okumasını bilmeyen kişidir. Ümminin, Kur’ân-ı kerim okumasını
bilene imam olması caiz değildir. Tecvidle okuyamayan da, tecvidle
okuyana imam olamaz.
Kendisinden daha ehli varken
imamlığa geçmemelidir. İmam olmanın sorumluluğu büyüktür. Hadis-i
şeriflerde buyuruldu ki:
(Kur’ân-ı kerimi en iyi okuyan
imam olsun; bunda eşit olunca, sünneti [İslamiyet’in hükümlerini]
en iyi bilen imam olsun, bunda da eşit olursa, en yaşlı olan imam
olsun!)
(Ezan okumak için koşun, fakat
imamlığa atılmayın!)
(İmam olan, Allah’tan korksun,
imamlık ettiklerinin sorumluluğunu yüklendiğini bilsin! Eğer imam
namazı eksiksiz kıldırırsa, cemaatin sevabı kadar da imama sevap
verilir. Eğer eksik kıldırırsa, günahı yalnız imama
olur.)
Kendinde imamlık şartları bulunan
kimsenin tevazu ediyorum zannıyla imamlıktan imtina edip, yerine
imamlık şartları bulunmayanı geçirerek, imamlıktan kaçması uygun
olmaz. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Kıyametin dehşeti içinde, üç
sınıfın korkmadığı ve hesap vermediği görülür. Bunlar misk
tepelerinde, mahşer halkının hesabı görülünceye kadar otururlar.
Bunlardan biri, bir topluluğun rızası ile onlara imamlık
edenlerdir.)