Hadîs-i şerîfte
buyuruldu ki: “Bir saat ilim öğrenmek, yüz rekat nafile namaz
kılmaktan hayırlıdır.”
Sa’îd Murâdî hazretleri
Hanefî mezhebi fıkıh âlimlerindendir. 1150 (m. 1737) senesinde
Şam’da doğdu. 1180 (m. 1766) senesinde orada vefât etti. Zamanın
büyük âlimlerinden; fıkıh, tefsîr, nahiv, mantık okudu ve ilimde
üstün bir dereceye yükseldi. Çok talebe yetiştirdi. Buyurdu
ki:
İlim öğrenmenin fazileti
ve bunun, naklî ve aklî delîlleri: Allahü teâlâ
Kur’ân-ı kerîmde meâlen; “Eğer bilmiyorsanız, zikir
ehlinden (âlimlerden) sorunuz” buyuruyor (Nahl-43).
Peygamber efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) hadîs-i
şerîflerde şöyle buyuruyor: “İlim öğrenmek, her Müslümana
farzdır”, “Bir saat ilim öğrenmek, yüz rekat nafile namaz kılmaktan
hayırlıdır.”
Farz-ı kifâye olan
ilimler: Bunlar, esas itibârıyla dînî ilimler ve
dînî olmayan ilimler diye ikiye ayrılır. Dînî ilimler, yalnız
Peygamberlerden öğrenilen ilimlerdir. Dînî ilimler; usûl, fürû’,
mukaddimât ve mütemmimât olmak üzere dörde ayrılır. Usûl; Edille-i
Şer’iyye (Dörd dînî delîl, kaynak), Fürû’ ise, bu asıllardan
çıkarılan ilimlerdir. Bu, iki kısımdır. Birisi, dünyâ işlerinin
tanzimi ile alâkalı ilimlerdir. Fıkıh ilmi bunları anlatır. Bu
ilimle uğraşanlara “Fakîh” denir. Diğeri, âhıret işlerinin tanzimi
ile alâkalı ilimlerdir. Bunlarda kalbin, iyi ahlâk, kötü ahlâk ve
Allahü teâlâ katında sevilen ve sevilmeyen hâllerini bildiren
ilimlerdir. Mukaddimât ise, ilimleri elde etmeye yarayan âlet
kabilindendir. Lügat ve nahiv ilmi gibi ilimlerdir. Bunlar,
Kur’ân-ı kerîmi ve sünnet-i seniyyeyi bilmeye vesiledir. Mütemmimât
da bu saydığımız üç kısmı tamamlayan ilimlerdir. Mütemmimât da üçe
ayrılır, ilki, Kur’ân-ı kerîmin okuma şeklini, harflerin okunuş ve
çıkış yerlerini bildiren ilimdir, ikincisi, Kur’ân-ı kerîmin
manâsını anlamakla alâkalı ilimlerdir, tefsîr gibi. Üçüncüsü,
Kur’ân-ı kerîmin ahkâmıyla alâkalı ilimlerdir. Nâsih, mensûh, hâss,
nass, zâhir gibi hususlar ve bunların bazıları ile amel edip,
bazıları ile amel etmemek keyfiyyeti beyânında olan ilimlerdir.
Bunları anlatan ilme Usûl-i fıkıh denir. Bunların hepsi övülmüş
olan ilimlerdir.
Kötülenmiş
ilimler: İlim, ilim olması bakımından
kötülenmemiştir. Bazı sebeplerle, insanlar hakkında zemmedilmiştir.
Sihir, tılsımât, şu’beze (gözbağcılık) vs. gibi.