İhrâm, niyet ile
birlikte telbiyeden ibâret olup, bazı şeyleri kendine yasak
etmektir.
Rahmetullah Sindî hazretleri
Hanefî fıkıh âlimidir. Hazret-i Ömer’in (radıyallahü anh)
soyundandır. 930 (m. 1524)’de Hindistan’da Sind’de doğdu. Burada
ilim tahsilinden sonra Hacca gitti. Mekke’de İbn-i Hacer Heytemî
hazretlerine talebe oldu ve buraya yerleşti. 993’te (m. 1585)’de
vefat etti. Hacla ilgili “Cem’u’l-menâsik ve nef’u’n-nâsik” isimli
eseriyle meşhur oldu. Bu kitabında buyuruyor ki:
Haccın farzlarından biri
ihrâmdır. İhrâm, niyet ile birlikte telbiyeden ibâret olup, bazı
şeyleri kendine yasak etmektir. Namâzda iftitâh tekbîri gibidir.
Alâmeti, iki beyâz bez olup, biri belden aşağı sarılır, öteki,
omuzlara sarılır. İple bağlanmaz, düğümlenmez. Bunun için kuşanılan
bu iki beze de ihrâm denildi. Tavâfa başlarken, ihrâmın ortasını
sağ koltuk altından geçirip, iki ucunu sol omuz üstüne getirmek
sünnettir. Hac için, umre için, ticâret için veyâ herhangi bir şey
için uzaktan gelenlerin, mîkât denilen yerleri, ihrâmsız...