Hadîs-i şerîfte buyuruldu
ki: “Herkesin gökte iki kapısı vardır. Birinden rızkı iner.
Diğerinden iyi ameli yukarı çıkar...”
Ebû Gıyâs Mansûr bin Mu’temir
hazretleri Tabiînin meşhûr hadîs ve fıkıh âlimlerindendir. Kütüb-i
sitte’nin tamamında ismi geçer. Kûfelidir. 132 (m. 749)’da vefât
etti. Rivâyet ettiği hadîs-i şerîflerden bazıları:
Enes bin Mâlik (radıyallahü anh)
rivâyet etti: Resûlullahtan (sallallahü aleyhi ve sellem),
insanların en hayırlısının kimler olduğu soruldu. “Ben ve
benim ile beraber olanlar, benim ve Eshâbımın yolunda
bulunanlardır” buyurdu.
İbn-i Ömer (radıyallahü anhüma)
rivâyet etti. Resûlullah buyurdu ki: “Eshâbıma dil uzatana,
Allahü teâlâ lanet eylesin!”
“Âlimler, Peygamberlerin
vârisleridir. Onlar, dirheme veya dinara (mala) vâris
değildirler. Onlar sâdece ilme vâris oldular. Kim bu ilmi alırsa,
bol bir nasîbi almış olur.”
“İnsanların arasına karışıp,
onların eziyet ve sıkıntılarına sabreden mümin, insanların arasına
karışmayıp, onlardan gelen sıkıntılara katlanmayan müminden daha
kuvvetlidir.”
“Allahü teâlâya tam tevekkül
etseydiniz, kuşların rızkını verdiği gibi, size de gönderirdi.
Kuşlar, sabah mideleri boş ve aç gider. Akşam mideleri dolmuş,
doymuş olarak döner.”
“Herkesin gökte iki kapısı
vardır. Birinden rızkı iner. Diğerinden iyi ameli yukarı çıkar.
Ölünce o kapılar kapanır.”
Bir mümin ölünce, namaz kıldığı
ve secde ettiği yerler birbirine seslenip; “Filân mümin vefât
etmiş” deyip ağlarlar. Gök de ağlar. Secde ettiği yerler de ağlar.
Yer der ki: “Benim üzerimde bu mümin iyilik ve tâat ederdi." Gök
der ki: “Bu müminin tâati benden çıkardı.” İbâdet ettiği yerler,
kıyâmet günü hüsn-ü hâline şâhitlik yaparlar.
Leys bin Sa’d’ın (radıyallahü
anh) rivâyet ettiği hadîs-i şerîflerde, Peygamberimiz buyurdu
ki: “Vallahi ben, günde yetmiş kerreden fazla Allaha tövbe
eder, istiğfarda bulunurum.”
Ebû Gıyâs Mansûr hazretlerinin
hikmetli sözleri çoktur. Buyurdu ki:
“Hiçbir günahımız olmasa, sadece
kalbimizde dünya muhabbeti bulunsa, bu günah bizim Cehenneme
atılmamıza kâfi gelir.”
İlmi ile amel eden âlimin kalbine
dünya sevgisinin giremeyeceğini söylerdi. Zühd hakkında ise,
“Dünyada yapılacak zühdün en büyüğü, insanlarla yapılan yersiz
konuşmaları bırakmaktır” demiştir.
Süfyân bin Uyeyne “Mansûr’u
rüyâda gördüm: 'Allahü teâlâ sana ne muâmele etti?' dedim. O
da 'Allahü teâlâ bana bir peygamberin ameline yakın bir
mükâfat verdi' dedi."