Mevlâsına kavuşmak
isteyen, yolunun üstünde kendisini bekleyen meşakkatlere göğüs
germelidir.
Seyyid Yahyâ Bin Sâbit hazretleri
evliyânın büyüklerinden olup Seyyid Ahmed Rufai hazretlerinin
dedesidir. 460 (m. 1068)’de Basra’da vefât etti. Sohbetlerinde
buyurdu ki:
“Talebenin dikkat etmesi gereken
ve kendine lâzım olan şeyler şunlardır:
a) Kalbini ve niyetini
kötülüklerden temizlemek, b) Farz ve sünnetleri yerine getirmeye
çok hırslı olmak, c) Bid’atlerden ve fitnelerden uzak bulunmak, d)
Tevâzu ehli olmak, e) Devamlı iyi düşüncelerle meşgûl olmak, f)
Yemeye, içmeye ve giyime çok dikkat etmek, g) Dînin hudûdlarından
bir zerre bile dışarı çıkmamak, h) Ahdine vefa etmek, asla yalan
söylememek, i) Kendini beğenmişler taifesinden olmamak, k) İbâdet
ve tâatinden dolayı gurûrlanmamak.”
“Her kim Mevlâ'sına kavuşmak
isterse, yolunun üstünde kendisini bekleyen zahmet ve meşakkatlere
sabredip, göğüs germelidir. Meselâ keten bitkisi, zahmet ve
meşakkatlere sabredip göğüs gerer, sonunda da kâğıt olur, üzerine
Allahü teâlânın ismi yazılır. Muazzez ve mükerrem olur. Allahü
teâlânın isminin azîzliğini ve bereketini görmez misin ki; keten
önce toprağın altına habsolunur. Sonra yeryüzüne çıkıp büyüdükten
sonra koparılır, vatanından olur. Ayrıca gurbet acısı çeker. Sıcağa
bırakılır, güneşin hararetinde kalır. Sonra dövülür ve posası
ayrılır. Daha sonra daha temiz hâle gelmesi için tarağın
dişlerinden geçirilir. Eğrilir, bükülür, en sonunda ibrişim olup,
insan eliyle kumaş yapılır. Bütün bunlar oluncaya kadar, haddi ve
hesabı olmayan eziyet çeker, meşakkatlere katlanır. Burada da
kibirli olduğu sürede, o kibir gidinceye kadar sıkılır. Bu elemden
parça parça olup, lüzumsuz oluncaya kadar kurtuluş yoktur. Lüzumsuz
olunca da çöplüğe atılır. Ayaklar altında sürünür. Kâğıt imâl
edicisi onu o hâlde yerlerde sürünürken görür ve kâğıt yapmak için
alır. Temizce yıkadıktan sonra, yepyeni, bembeyaz, pırıl pırıl
kâğıt yapar. Kâğıdın üzerine Allahü teâlânın ismi, Kur’ân-ı kerîm,
hadîs-i şerîf ve meârif-i ledünnî yazılır, işte keten, öyle hadsiz
ve hesapsız eziyet ve meşakkatler çeker ki, anlatmakla
bitirilemez...
İşte bu böyle olduğu gibi,
talebenin hocasına nisbeti de böyledir. Keten o kadar zahmet ve
meşakkat yüzü gördükten sonra kâğıt olup, üzerine yazı yazılarak
nasıl değeri artıp ellerde dolaşıyorsa, talebe de zahmet ve
meşakkatler çekerek, o yollardan geçtikten sonra azîz olup,
derecesi yükselir.”
Seyyid Yahyâ Bin Sâbit hazretleri
evliyânın büyüklerinden olup Seyyid Ahmed Rufai hazretlerinin
dedesidir. 460 (m. 1068)’de Basra’da vefât etti. Sohbetlerinde
buyurdu ki:
“Talebenin dikkat etmesi gereken
ve kendine lâzım olan şeyler şunlardır:
a) Kalbini ve niyetini
kötülüklerden temizlemek, b) Farz ve sünnetleri yerine getirmeye
çok hırslı olmak, c) Bid’atlerden ve fitnelerden uzak bulunmak, d)
Tevâzu ehli olmak, e) Devamlı iyi düşüncelerle meşgûl olmak, f)
Yemeye, içmeye ve giyime çok dikkat etmek, g) Dînin hudûdlarından
bir zerre bile dışarı çıkmamak, h) Ahdine vefa etmek, asla yalan
söylememek, i) Kendini beğenmişler taifesinden olmamak, k) İbâdet
ve tâatinden dolayı gurûrlanmamak.”