Bir kul, ibâdet ederken,
bu ibâdette bulunan her güzelliği ve iyiliği Allahü teâlâdan
bilmelidir.
Abdülvâhid-i Lâhorî hazretleri
İmâm-ı Rabbânî hazretlerinin talebelerinin önde gelenlerindendir.
Hindistan’da Lahor şehrinde doğdu. Önceleri İmâm-ı Rabbânî
hazretlerinin hocası Muhammed Bâkî-billah hazretlerinin talebesi
idi. Bâkî-billah hazretleri onun terbiye ve yetişmesini İmâm-ı
Rabbânî hazretlerine havâle ettiler. Abdülvâhid-i Lâhorî bundan
sonra İmâm-ı Rabbânî hazretlerinin sohbetlerinde yetişip
olgunlaştı. Hocasının kendisine yazdığı mektuplardaki
nasîhatlerinden bâzıları şöyledir:
Allahü teâlâya hamd olsun! O'nun sevgili Peygamberine (sallallahü aleyhi ve sellem) bizden duâlar ve selâmlar olsun... Bir kul, ibâdet ederken, bu ibâdette bulunan her güzelliği ve iyiliği Allahü teâlâdan bilmelidir! Çünkü, O'nun güzel terbiye etmesinden ve ihsânındandır. İbâdette kusur ve aşağılık bulunursa, bunların hepsi kuldan gelmektedir. Kulun özünde bulunan kötülükten hâsıl olmaktadır. Hiçbir kusuru, aşağılığı Hak teâlâdan bilmemelidir. O makamda, yalnız iyilik, güzellik...
Allahü teâlâya hamd olsun! O'nun sevgili Peygamberine (sallallahü aleyhi ve sellem) bizden duâlar ve selâmlar olsun... Bir kul, ibâdet ederken, bu ibâdette bulunan her güzelliği ve iyiliği Allahü teâlâdan bilmelidir! Çünkü, O'nun güzel terbiye etmesinden ve ihsânındandır. İbâdette kusur ve aşağılık bulunursa, bunların hepsi kuldan gelmektedir. Kulun özünde bulunan kötülükten hâsıl olmaktadır. Hiçbir kusuru, aşağılığı Hak teâlâdan bilmemelidir. O makamda, yalnız iyilik, güzellik...