Devlete isyan etmek,
günahtır. Bunları kâfir memleketlerinde de yapmak
haramdır.
Abdullah Cemaleddin Efendi son
devir Osmanlı fıkıh âlimlerindendir. 1260 (m. 1844)’de Edirne'nin
Uzunköprü ilçesinde doğdu. Arapça ve dinî ilimler okuyarak
icazet aldı. Beyrut, sonra Mısır kadılığına tayin edildi. 1319 (m.
1901)’de Kahire'de vefat etti. Bir dersinde şunları
anlattı:
İslamın beş şartından en üstünü,
Kelime-i şehadet söylemek ve manasına inanmaktır. Bundan sonra
üstünü, namaz kılmaktır. Daha sonra, oruç tutmak, daha sonra,
haccetmektir. En sonra, zekât vermektir. Kelime-i şehadet,
Müslümanlığın başlangıcında ve ilk olarak farz oldu. Beş vakit
namaz, bi'setin on ikinci senesinde ve hicretten bir sene ve birkaç
ay önce miraç gecesinde farz oldu. Ramazan-ı şerif orucu, hicretin
ikinci senesinde, şaban ayında farz oldu. Zekât vermek, orucun farz
olduğu sene, ramazan ayı içinde farz oldu. Hac ise, hicretin
dokuzuncu senesinde farz oldu.
Bir kimse, İslamın bu beş
şartından birini inkâr ederse, yani inanmaz, kabul etmezse, yahut
alay eder, saygı göstermezse, ne'ûzübillah, kâfir olur. Bunlar
gibi, helal ve haram olduğu, açık olarak ve söz birliği ile
bildirilmiş olan başka şeylerden birini de kabul etmeyen, yani
helale haram diyen veya harama helal diyen de kâfir olur. Dinde
zaruri malum olan, yani, İslam memleketinde yaşayan cahillerin bile
işittiği, bildiği, din bilgilerinden birini inkâr eden, beğenmeyen,
kâfir olur. Müslüman olduğunu söyleyen bir kimsenin, yapacağı her
işin İslamiyete uygun olup olmadığını bilmesi lazımdır. Bilmemesi
özür değildir. Bir Ehl-i sünnet âliminden sorarak veya bu âlimlerin
kitaplarından okuyarak öğrenmesi lazımdır. İş, dinimize uygun değil
ise, günah veya küfürden kurtulamaz. Her gün tövbe etmesi lazımdır.
Tövbe edilen günah ve küfür, muhakkak affolur.
(Ben Müslümanım) diyen kimsenin,
imanın ve İslamın şartlarını ve farzları ve haramları öğrenmesi ve
önem vermesi lazımdır. Yalan söylemek, dedikodu, gıybet, iftira,
hırsızlık, hile, hıyanet, kalp kırmak, fitne çıkarmak, başkasının
malını ondan izinsiz kullanmak, devlete isyan
etmek, emirlerine karşı gelmek de günahtır. Bunları kâfirlere
karşı da, kâfir memleketlerinde de yapmak haramdır. Cahillerin
bilemeyeceği kadar meşhur ve zaruri olmayan şeyleri cahillerin
bilmemesi küfür olmaz, günah olur.