Allahü teâlâ, Muhammed
aleyhisselâmı, âhir zaman Peygamberi olarak
gönderdi.
Amasyalı Âkif Efendi Osmanlı âlim
ve evliyâsının büyüklerindendir. 1686 (H.1098) senesinde Amasya'da
doğdu. 1760 (H.1173) senesinde Amasya'da vefât etti. Zamanının
ileri gelen âlimlerinden aklî ve naklî ilimleri tahsîl etti. Sultan
Bâyezîd Medresesine müderris, daha sonra Amasya Müftüsü olarak
vazîfe yaptı. Bir dersinde şunları anlattı:
İnsan, kendi noksan aklı ile,
mutlak yaratıcıyı anlayamayacağından, merhametlilerin en
merhametlisi olan Allahü teâlâ, her asırda, her kavme Peygamberler
göndermiştir. Böylece, işin hakîkatini, doğrusunu insanlara
öğretmiştir. Saîdlerden olanlar, îman ederek kurtuldular, dünya ve
âhiret saadetine kavuştular. Bedbaht, tâlihsiz olanlar ise, itiraz
ve inkâr ederek, hüzün ve hüsrânda kaldılar.
Her Peygamberin, yaşadığı asır,
bulunduğu yer ve gönderildiği kavmin hâlleri, âdetleri, başka
başkadır. Her Peygamber, Allahü teâlânın varlığını ve birliğini
insanlara öğretirken; insanların dünya ve âhiret saadetlerine
vesîle olacak bazı ahkâm ve ibâdetleri de beyan etti. Tarihçilere
göre, mîlâddan takrîben binaltıyüzelli sene önce, Allahü teâlâ,
Mûsâ aleyhisselâmı Peygamber olarak gönderdi. Mûsâ aleyhisselâm,
kendinden önce gönderilen Âdem, Nuh, İdrîs, İbrâhîm, İshak ve
Yakûb gibi Peygamberlerin, kendi zamanlarında, kendi
kavimlerine öğrettikleri, Allahü teâlânın varlığı ve birliği
akîdesini ve îman edilecek diğer şeyleri, Benî İsrâîl kavmine
öğretti. Farz olan ibâdetleri ve muâmelâta âid hükümleri de, her
yere yayarak, Benî İsrâîl'i şirkten sakındırmaya çalıştı. Mûsâ
aleyhisselâmdan sonra, Benî İsrâîl çeşitli belâ ve karışıklıklara
uğradı. Çünkü, Mûsâ aleyhisselâmın öğretmiş olduğu, îman esaslarını
terk ederek, dalâlete düştüler. Bunun üzerine Allahü teâlâ, Îsâ
aleyhisselâmı, peygamber olarak, Benî İsrâîl'e gönderdi. Îsâ
aleyhisselâm, Allahü teâlânın varlığı ve birliği demek olan,
tevhîdi ve diğer îman esaslarını yayıp, öğreterek, doğru yoldan
ayrılanların hidâyetine çalıştı ve Mûsâ aleyhisselâmın dînini
kuvvetlendirdi.
Îsâ aleyhisselâmdan sonra, Ona
tâbi olanlar, daha önce Benî İsrâîl'in doğru yoldan ayrıldıkları
gibi, Îsâ aleyhisselâmın bildirdiği doğru îmandan ayrıldılar.
Böylece birbirinden tamamen farklı yetmişiki fırka ortaya çıktı.
Çoğu putperest ve kâfir oldu. Bunun üzerine Allahü teâlâ, sevgilisi
ve Peygamberlerin en üstünü olan Muhammed aleyhisselâmı, âhir zaman
Peygamberi olarak, yer yüzüne [insanlara] gönderdi.