"Ey oğlum! Hayırlı bir işi geriye atmaktan, sonra yaparım
demekten sakın. Çünkü böyle yapmak, o hayır işin yapılmasına mâni
olur..."
Bostanzâde Mehmed Efendi Yirminci Osmanlı Şeyhülislâmıdır. Babası,
ulemâdan Bostan Efendidir 942 (m. 1535) senesinde doğdu. 1006 (m.
1598) senesinde İstanbul’da vefât etti. Buyurdu ki:
Ahmed bin Hâlid Acurî şöyle anlattı:
Hâkimlerden birisine; “Ahmaklığın en ileri derecesi nedir?” diye
sorulunca; “Kötü kimselerin yaptıklarını yaparak iyilerin
derecelerine kavuşmayı istemek, doğru yolda olanlara kızıp bâtıl
yolda olanı sevmektir” diye cevap verdi.
“Cehâletin alâmeti nedir?” diye sorulunca: “Zenginliği sevmek, uzun
emel sahibi olmak, dünyâya çok düşkün olmaktır” diye cevap
verdi.”
Ahmed bin Kays’a, mürüvvetin ne olduğu sorulunca şöyle cevap verdi:
“Mürüvvet; dinde âlim olmak, belâ ve musibetlere sabretmek, gazap
zamanında hilm (yumuşaklık) göstermek, gücü yeterken affetmek,
ana-babaya iyilik etmektir.”
İbn-i Mübârek anlattı: Ömer bin Abdülazîz’e, en faziletli cihâdın
ne olduğu sorulunca; “Nefsin arzu ve istekleri ile cihâddır”
buyurdu.