"Haset etmekten
sakınınız. Biliniz ki, ateş odunu yok ettiği gibi, haset de
hasenatı yok eder!"
Şemseddîn Mehmed Konevî
hazretleri Hanefî fıkıh âlimlerindendir. 716 (m. 1316)’da Konya’da
doğdu. 788 (m. 1386)’da Şam’da veba salgınından vefât etti. Bu
mübarek zat, bir dersinde buyurdu ki:
Haset, kıskanmak, çekememektir.
Allahü teâlânın ihsân ettiği nimetim ondan çıkmasını istemektir.
Faydalı olmayan, zararlı olan bir şeyin ondan ayrılmasını istemek,
haset olmaz, (Gayret) olur. İlmini, mal,
mevki ele geçirmek, günah işlemek için kullanan din adamından ilmin
gitmesini istemek gayret olur. Malını haramda, zulümde, İslâmiyeti
yıkmakta, bidatleri ve günahları yaymakta kullananın malının
yok olmasını istemek de, haset olmaz, din gayreti
olur.
Bir kimsenin kalbinde haset
bulunur, kendisi buna üzülür, bunu istemezse, bu günah olmaz.
Kalbde bulunan hâtıra, düşünce, günah sayılmaz. Hâtıranın kalbe
gelmesi insanın elinde değildir. Kalbinde haset bulunmasından
üzülmezse veya arzusu ile haset ederse, günah olur, haram olur. Bu
hasedini sözleri ile, hareketleri ile belli ederse, günahı daha çok
olur. Hadis-i şerifte, (İnsan, üç şeyden kurtulamaz:
Suizan, tayere, haset. Su'i zan edince, buna uygun harekette
bulunmayınız. Uğursuz zannettiğiniz şeyi, Allaha tevekkül ederek
yapınız. Haset ettiğiniz kimseyi
incitmeyiniz!) buyuruldu.
Tayere, uğursuzluğa inanmaktır.
Suizan, bir kimseyi kötü zannetmektir. Bu hadis-i şeriften
anlaşılıyor ki, kalbde haset hâsıl olması, haram değildir. Bundan
râzı olmak, devamını istemek, haram olur. Hadis-i
şerifte, (Kalbe gelen kötü şey söylenmedikçe ve buna
uygun hareket edilmedikçe
affolur) buyuruldu.
İnsanın kalbine, küfür veya
bid'at îtikadı olan bir düşünce gelince, bundan üzülür ve hemen
reddederse, bu kısa düşünce, küfür olmaz. Fakat, senelerce sonra
kâfir olmaya karar verirse, hattâ bunu bir şarta bağlarsa dahi,
karar verdiği anda kâfir olur. Senelerce sonra bir kâfir ile
evlenmeye niyet eden kadın da böyledir.
Haset, ibâdetlerin sevabını
giderir. Hadis-i şerifte, (Haset etmekten sakınınız.
Biliniz ki, ateş odunu yok ettiği gibi, haset de hasenatı yok
eder!) buyuruldu. Haset eden, onu gıybet eder,
çekiştirir. Onun mâlına, canına saldırır. Kıyâmet günü, bu
zulmlerinin karşılığı olarak, hasenâtı alınarak ona
verilir.
Haset edilendeki nimetleri
görünce, dünyası azap içinde geçer. Uykuları kaçar. Hayır,
hasenât işleyenlere, on kat sevap verilir. Haset bunların dokuzunu
yok eder, birisi kalır.
Şemseddîn Mehmed Konevî
hazretleri Hanefî fıkıh âlimlerindendir. 716 (m. 1316)’da Konya’da
doğdu. 788 (m. 1386)’da Şam’da veba salgınından vefât etti. Bu
mübarek zat, bir dersinde buyurdu ki:
Haset, kıskanmak, çekememektir.
Allahü teâlânın ihsân ettiği nimetim ondan çıkmasını istemektir.
Faydalı olmayan, zararlı olan bir şeyin ondan ayrılmasını istemek,
haset olmaz, (Gayret) olur. İlmini, mal,
mevki ele geçirmek, günah işlemek için kullanan din adamından ilmin
gitmesini istemek gayret olur. Malını haramda, zulümde, İslâmiyeti
yıkmakta, bidatleri ve günahları yaymakta kullananın malının
yok olmasını istemek de, haset olmaz, din gayreti
olur.