“Yabancı kadınların
yüzlerine şehvet ile bakanların gözlerine, kıyâmet günü ergimiş
kızgın kurşun dökülecektir.”
Hüsâmeddîn Suhte hazretleri Hâce
Nizâmüddîn-i Evliyâ’nın sohbetlerinde yetişen velîlerdendir.
Sekizinci hicri asrın başlarında Hindistan’da, Ecmir’de vefât etti.
Bir sohbetinde buyurdu ki:
“Allahü teâlânın sevdiği kul
olabilmenin bazı şartları vardır. Birincisi; temiz olmaktır.
Temizlik de iki kısıma ayrılır, Zâhirî temizlik: Dış görünüşün
temiz olmasıdır ki, bütün insanların dikkat edeceği husûslardandır.
Giyecek, yiyecek, içeceklerin ve kullanılacak bütün eşyâların temiz
olmasıdır. 2- Bâtın temizliği: Kalbin iyi huylarla dolu olmasıdır.
Hased etmemek, başkaları hakkında kötülük düşünmemek, Allahü
teâlânın düşmanlarından nefret etmek, dostlarına da muhabbet etmek
gibi cenâb-ı Hakkın beğendiği iyi huylardır. Kalp, Allahü teâlânın
nazargâhıdır. Bu sebeple kalbe dünyâ sevgisi doldurmamalıdır. Haram
olan yiyeceklerle beslenmemelidir. Nitekim hadîs-i
şerîfte; “Uzak yoldan gelmiş, saçı sakalı dağılmış, yüzü gözü
toz içinde bir kimse, ellerini göğe doğru uzatıp duâ ediyor. Yâ
Rabbî! diye yalvarıyor. Hâlbuki, yediği içtiği haram gıdası hep
haram. Bunun duâsı nasıl kabûl olur?” Yani haram yiyenin duâsı
kabul olmaz buyurdu.
Gönül yani kalp temiz
olmazsa ibâdetlerin lezzeti alınamaz, marifete, Allahü teâlâya âit
bilgilere kavuşulamaz.
İkincisi; dilin temizliğidir.
Dilin münasebetsiz ve uygun olmayan sözleri söylemeyip susması,
Kur’ân-ı kerîm okuması, emr-i ma’rûf ve nehy-i münkerde bulunması,
yani Allahü teâlânın emirlerini yapmayı ve yasaklarından
kaçınmayı bildirmesi, ilim öğretmesi gibi. Zîrâ sevgili
Peygamberimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) buyurdu
ki: “İnsanlar, dilleri yüzünden Cehenneme
atılırlar.”
Üçüncü şart; mümkün olduğu kadar
insanlardan uzak durmaya çalışmalıdır. Bu sebeple göz haram olan
şeylere bakmamış olur. Zîrâ kalp, göze tâbidir. Her harama bakış,
kalp aynasını karartır. Nitekim Peygamber efendimiz
(sallallahü aleyhi ve sellem) buyurdu ki: “Yabancı kadınların
yüzlerine şehvet ile bakanların gözlerine, kıyâmet günü ergimiş
kızgın kurşun dökülecektir.”
Yabancı kadınlara bakmak
haramdır. Allahü teâlâ, Nûr sûresinin otuzuncu âyet-i kerîmesinde
meâlen; “Ey Resûlüm müminlere söyle, harama bakmasınlar ve
avret yerlerini haramdan korusunlar! İmânı olan kadınlara da söyle,
harama bakmasınlar ve avret yerlerini haram işlemekten
korusunlar!” buyurdu.