“Allahü teâlânın Cehennem
diye bilinen bir yeri vardır ve seni de oraya bekçi
yaptı!.."
Şakîk-i Belhî hazretleri
evliyanın büyüklerindendir. İbrahîm Edhem’in talebesi, Hâtim-i
Esâm’ın hocasıdır. 174 (m. 790) senesinde vefât etti. Ticâretle
uğraşırdı. İbrâhim Edhem hazretlerinin sohbetlerine başladı. Ondan
feyiz alarak olgunlaştı.
Bu mübarek zat, bir sene hacca
gitmek üzere yola çıktı. Bağdâd’a vardığında Halîfe Hârûn Reşîd
nasîhat isteyince şöyle buyurdu:
“Allahü teâlânın Cehennem diye
bilinen bir yeri vardır ve seni de oraya bekçi yaptı. Eline üç şey
verdi ki bunlar mal, kılıç ve kırbaçtır. İnsanları bu üç şeyle
Cehennemden uzaklaştır. Muhtaç biri gelirse ona mal ver. Allahü
teâlânın emirlerine aykırı davrananları bu kırbaçla edeblendir,
yola getir. Başkalarına haksızlık edenlerin, haksız yere adam
öldürenlerin karşısına bu kılıçla sen çık. Eğer bunları yapmazsan
Cehenneme ilk gidecek olan sen olursun.”
Halîfe biraz daha nasîhat istedi.
Şakîk hazretleri buyurdu ki: “Sen suyun menbaı (kaynağı)
gibisin. Senin vâlilerin, kumandanların da bu suyun kolları
gibidir. Suyun menbaı saf, temiz, berrak olursa, suyun kolları da
berrak olur. Suyun menbaı temiz olup, kollarda hafif bulanıklık
olursa da zararı olmaz. Ama menbaı bulanık olursa, artık suyun
kollarının saf ve berrak olmasını ümid etmek mümkün
olmaz.”