Saadet, Cennetlik olmak
demektir. Şekâvet, Cehennemlik olmak demektir...
Fahrüddîn Abdürrahîm Sem'ânî
hazretleri Şâfiî fıkıh âlimidir. 537’de (m. 1143) İran’da
Nîşâbur’da dünyaya geldi. Semerkant, Buhara ve Nesef’teki
âlimlerden ilim tahsil etti. Merv’de Amîdiye Medresesi’nde
müderrislik yaptı. 618 (m. 1221)’de vefat etti. Derslerinde buyurdu
ki:
Saadet, Cennetlik olmak
demektir. Şekâvet, Cehennemlik olmak demektir. Saadet ve Şekâvet,
Allahü teâlânın iki hazînesi gibidir. Birinci hazînenin anahtarı,
tâat ve ibâdettir. İkinci hazînenin anahtarı, mâsıyyet yâni
günahlardır. Allahü teâlâ, her insanın saîd veya şakî olacağını
ezelde biliyordu. Bu bilgisine (kader) denir.
Saîd olacağı ezelde bilinen
kimse, Allahü teâlâya itaat eder. Ezelde, şakî olacağı bilinen
kimse, hep günah işler. Dünyada herkes, saîd veya şakî olduğunu,
amelinden anlayabilir. Âhireti düşünen din âlimleri, herkesin saîd
veya şakî olduğunu böylece anlar. Dünyaya dalmış olan din adamı
ise, bunu bilmez. Her...