İlmihâlini öğrenmek herkese farz-ı ayndır. Çalışıp
bunları öğrenmelidir.
Karaçelebizâde Abdülazîz Efendi
Otuzüçüncü Osmanlı Şeyhülislâmıdır. 1000 (m. 1591) senesinde
İstanbul’da doğdu. 1068 (m. 1658) senesinde Bursa’da vefât
etti. Buyurdu ki:
İlmihâlini öğrenmek herkese
farz-ı ayndır. Çalışıp bunları öğrenmelidir. Öğrendikleri ile amel
etmelidir. Ehl-i sünnet mezhebini ve itikâd bilgilerini ehlinden
öğrenip itikâd etmek, imânı olan herkese farzdır. Bu ilmi
öğrenmelidir. Câhil kalmamalıdır. Çünkü dînin emirlerine uymayan
itikâdın zararı büyüktür. Özellikle zamanımızda bid’atler yayıldı.
Ehl-i sünnet i’tikâdını bilenler azaldı. Cahillik bütün dünyayı
kapladı. Ehl-i sünnete uygun i’tikâd ettikten sonra, kötü huy ve
ahlâklardan sakınacak kadar ilmi, güzel ahlâk ile ahlâklanacak
kadar bilgisi olmak, erkek olsun kadın olsun bütün müminlere
farzdır.
İlim kadar büyük bir şey yoktur,
öğrenmesi ve öğretmesi kadar büyük ibâdet yoktur. Çalışıp, faydalı
ilim, sâlih amel ve güzel ahlâk sahibi olmalıdır. Tirmizî, İbn-i
Abbâs’dan bildirdi ki: Resûlullah (sallallahü aleyhi ve
sellem) bir kimseye nasihat edip buyurdu ki: “Beş şeyden önce
beş şeyin kıymetini bil. İhtiyârlık gelmeden önce gençliğin
kıymetini bil.” Zîrâ her kemâl gençlikte elde edilir, ilim ve
amel gibi. Bedenin kuvveti kemâlde iken, tâat ve ilim kazanılır,
ihtiyârlık zamanında zayıflık, hastalık ve dermansızlık
bulunduğundan ibâdet için kudreti olmaz, pişmanlıktan başka elinden
bir şey gelmez. “Hastalıktan önce sıhhatinin kıymetini
bil.” Sıhhat ve afiyet zamanını nimet bilip, ilmi ve ameli çok
yap. Çünkü hastalık bunlara mâni olur. “Fakirlikten önce
zenginliğin kıymetini bil.” Malın ile iyilik edip, mal ile
ibâdet eyle. Böylece âhırette çok sevap ve ecir
bulursun. “Meşgûliyetten önce, boş vaktinin kıymetini
bil.” Boş vakitlerinde din ilimlerini öğrenmeye ve sâlih
ameller etmeye uğraş. Çoluk-çocuk ve diğer işler seni meşgul
etmeden önce, marifet ve kemâle ve sâlih amelleri işlemeğe gayret
et. Hadîs-i şerîfte; “İki büyük nimet vardır ki, onlarda çok
kimseler aldanmıştır. O nimetlerin kıymetini bilmezler. Biri beden
sıhhati, diğeri boş vakti olduğu zamandır” buyuruldu. Bu iki
nimet elden çıkınca, bunları ilme ve amele vermediklerine pişman
olurlar. Nitekim diğer bir hadîs-i şerîfte; “Cennette
bulunanlar, dünyâda iken, ibâdet ve hayırlı bir iş yapmadıkları
zamandan başkasına acımazlar” buyuruldu.