"Fâtiha kelimesi, feteha [açmak] kelimesinden geliyor. Fâtiha
neleri açmaz ki! Cennetin kapılarını açar, insanın kalbini
açar..."
Süleymân bin Yesâr hazretleri Tabiînin büyüklerinden olup, Medîne-i
münevveredeki fukaha-i seb’adan (yedi büyük fıkıh âlimi) biridir.
31 (m. 651)’de doğdu. 104 (m. 722) senesinde vefât etti. Şöyle
nakletmiştir:
Ölünün mezardaki hâli, denize düşmüş, boğulmak üzere olup, imdat
diye bağıran kimseye benzer. Kur’an-ı kerim, mesela 11 İhlâs ve 1
Fâtiha okunup ruhuna hediye edilirse, ona yardım edilmiş olur.
Üç İhlâs okumak, bir hatim yerine geçer. Peygamber efendimiz
(sallallahü aleyhi ve sellem), Hazret-i Âişe validemize, (Yatmadan
önce Kur’an-ı kerimi hatmet!) buyurunca, (Ya Resulallah, bu kadar
kısa zamanda nasıl hatmederim?) dedi. Peygamberimiz, (Üç İhlâs oku,
Kur’anı hatmetmiş olursun) buyurdu.
Bir gün Resulullah efendimiz, Hazret-i Ebu Bekir ve Hazret-i Ali
(radıyallahü anhüm) ile sohbet ederken, bir sahabi gelir. Hazret-i
Ali’yi (radıyallahü anh) görünce, hemen dışarıya çıkar. Hazret-i
Ebu Bekir (radıyallahü anh) merak edip peşinden gider. Ona ulaşıp
der ki:
“Ali kardeşimi görünce rengin kaçtı, sonra hemen çıktın. Bunun
hikmeti nedir?”
“Ali’ye borcum vardı, ödeyemedim, onu görünce mahcubiyetimden
çıkmak zorunda kaldım.”
“Ne kadar borcun var?”
“5 bin dinar.”
“Fâtiha-i şerifenin yarısını okuyup bana hediye eder misin?”
deyince “Peki” der ve yarısını okuyup hediye eder.
Hazret-i Ebu Bekir 2 bin dinar hediye edip buyurur ki: “Şimdi diğer
yarısını da okur musun?” O zat da “Peki” der ve diğer yarısını da
okuyup hediye eder.