"Size bir keder ve sıkıntı
eriştiğinde istiğfar ile birlikte çok salevât-ı şerîfe
okuyun!"
Ahmed Şihâbüddîn Kalyûbî
hazretleri Şafiî mezhebi âlimidir. Mısır’ın Kalyûb şehrinde dünyâya
geldi. 1069 (m. 1659)’da vefât etti. “Tuhfet-ür-râgıb” kitabının
son sözünde buyuruyor ki:
“Selef-i sâlihîn ve bu ümmetin
büyükleri (radıyallahü anhüm), Sultân-ül-mürselîn aleyhi
salevât-ül-melik-il-mu’în olan efendimiz Muhammed aleyhisselâma ve
O’nun tertemiz olan âl-i evlâdına (çoluk-çocuğuna) tevessül ederek
duâ ederler ve kabul edildiğini görüp, üzüntü ve kederlerinden
kurtulurlardı. Kederli ve sıkıntıda olan bir kimse, güzelce abdest
alıp, Peygamber efendimize salevât-ı şerîfe getirdikten ve Ehl-i
Beyt’ten rivâyet edilen şu duâyı okuduktan sonra, Hak teâlâ o
kimseye ferahlık ve afiyet ihsân eder: Allahümme lekelhamdü alâ mâ
lem ezel, insarefe fihi min selâmeti bedenî ilâ
âhır..."
Kutb-ül-ârifîn Şeyh
Aliyy-ül-Mülcî talebelerine diyordu ki: “Size bir keder ve sıkıntı
eriştiğinde veyahut memleketinizde tâûn (veba) hastalığı ortaya
çıktığında, istiğfar ile birlikte çok salevât-ı şerîfe okuyun ve
şöyle duâ ediniz: (Allahümme innâ nes’elüke bi-hakk-ıl-Hüseyni ve
ahîhî ve ceddihî ve ebîhî ve ümmihî ve benîhî ve zürriyyetihî ve
muhıbbihî ve itratihî ve âlihî. Ferric annâ ve anil-müslimîne mâ
nahnü fîhî yâ erhamer-râhimîn.) Böyle yaparsanız elemleriniz
ve kederleriniz yok olur. Allahü teâlâ, sizleri tâûn belâsından
korur. Sâlih zâtlardan birçokları bunu tecrübe ettiler ve
bereketini gördüler.”
Nevâdir-ül-âlem ismindeki
eserinden: “Bir kadın vardı. Her söze ve işe başlarken Besmele
çekerdi. O kadının münâfık bir kocası vardı. Besmele çekmesine çok
kızardı. Hanımını bir işte mahcup etmeye karar verdi. Hanımına bir
gün içerisinde para bulunan bir kese verdi. 'Bunu sakla, sonra
senden isterim' dedi. Hanımı keseyi bir yere koyup üzerini
örttü. Kocası, hanımının haberi olmadan gidip keseyi yerinden aldı.
Onu bahçedeki kör kuyuya attı. Sonra gelip hanımından keseyi
vermesini istedi. Kadın keseyi koyduğu yere gelip, Besmele çekti.
Allahü teâlâ o anda Cebrâil aleyhisselâma, yeryüzüne inip keseyi
yerine koymasını emretti. Cebrâil aleyhisselâm keseyi kuyudan alıp
yerine koydu. Kadın keseyi almak için elini uzatınca keseyi orada
buldu. Hiçbir şeyden habersizce onu alıp kocasına verdi. Bu durum
karşısında hayretler içinde kalan kocası, hemen tövbe etti ve bir
işe başlarken, bir şey yaparken Besmele çekmeye
başladı.”