Duânın kabulünün
ümit edildiği vakit tam belirli olmayıp, muhtelif vakitler
arasında bulunmaktadır...
Sa’deddîn ibn-i Deyrî hazretleri
Hanefî mezhebi fıkıh, tefsîr, kelâm âlimlerinin büyüklerindendir.
768 (m. 1367)’de Kudüs’te doğdu. 867 (m. 1462)’de Mısır’da vefât
etti. Buyurdu ki:
Duânın kabul olduğu vakitler:
Duânın, şu vakitlerde daha çok kabul olacağı ümit edilir.
Kadir gecesi, Arefe günü, ramazan ayında, cuma gecesi, cuma günü,
gece yarısı, gecenin ikinci yarısında, gecenin ilk üçte birinde,
gecenin son üçte birinde, seher vaktinde, cuma saatinde (Bu saatin
vakti İmâmın hutbede minbere oturması ile cuma namazının eda
edilmesine kadar olan zamandır denilmiştir. Bu vakit hakkında
çeşitli rivâyetler vardır. İmâm-ı Nevevî buyurdu ki: “Sahîh ve
doğru olan, Sahîh-i Müslim’de Ebû Mûsâ el-Eş’arî’den rivâyet edilen
hadîs-i şerîfte sabit olandır. Resûl-i ekrem (sallallahü aleyhi ve
sellem) buyurdu ki: “(Duânın kabul olduğu vakit) İmâmın
minberde oturmasından, selâm vermesine kadar olan
müddettir.”
Hülâsa; duânın kabulünün
ümit edildiği vakit tam belirli olmayıp, muhtelif vakitler
arasında bulunmaktadır.) Ezan ile ikâmet arasında, Allah yolunda
cihâd için saf tutulduğu sırada, harb kızıştığı zaman, farz
namazlardan sonra, secdelerde, Kur’ân-ı kerîm okuduktan sonra
(bilhassa hatim ettikten sonra), zemzem suyu içildiğinde, (İbn-i
Abbâs’ın (radıyallahü anh) rivâyet ettiği hadîs-i şerîfte,
Resûlullah efendimiz buyurdu ki: “Zemzem suyu ne için içildi
ise, onun için olur. Eğer şifâ bulmak için içersen, Allahü teâlâ
sana şifâ verir. Korunmak isteyerek onu içersen, Allahü teâlâ seni
korur. Susuzluğunu gidermek için içersen, Allahü teâlâ senin
susuzluğunu giderir.”
İbn-i Abbâs (radıyallahü anh)
zemzem suyunu içerken; “Allahım senden faydalı ilim, bol rızık ve
her hastalıktan şifâ dilerim” derdi.) Meyyitin (ölünün) yanına
gelindiği zaman, (Resûlullah buyurdu ki: “Hastaya veya
meyyitin yanına gittiğiniz zaman hayır söyleyiniz. Çünkü melekler,
sizin söylediklerinize âmin derler.”) Horoz öttüğü vakit, (Ebû
Hüreyre’nin (radıyallahü anh) rivâyet ettiği hadîs-i
şerîfte; “Horoz sesini duyduğunuz zaman, Allahü teâlânın
fadlından (lütuf ve ihsânından) isteyiniz. Şüphesiz
horoz, meleği görmüştür” buyuruldu. İbn-i Mâce ve İmâm-ı
Ahmed’in rivâyet ettikleri hadîs-i şerîfte ise; “Horoz sesini
duyduğunuz zaman, Allahü teâlânın fadlından isteyiniz. Şüphesiz
horoz, meleği görmüştür. Merkep sesini işittiğinizde, Allahü
teâlâya sığınınız. Şüphesiz o, şeytanı
görmüştür” buyuruldu.)