Allahü teâlâ, lütfederek,
bu ümmet-i merhûme arasından sâlih, müttekî dört âlimi
seçti.
Şihâbüddîn Ahmed Menûfî
hazretleri Şâfiî fıkıh âlimidir. Mısır’da Menûfiye’de doğdu.
Zekeriyyâ el-Ensârî’nin önde gelen talebelerinden oldu. Büyük âlim
Abdülvehhâb Şa'rânî’nin hocalarındandır. Kahire’deki bütün Şâfiî
ulemâsı ondan ders aldı. 957 (m. 1550) vefat etti. “Şerh-u
Muķaddimeti’z-Zâhid” isimli eserinde şöyle buyuruyor:
Eshâb-ı kirâm cihâd ile
İslâmiyeti yaymak ile uğraştıkları için, tefsîr ve hadis kitapları
hazırlamaya vakit bulamadılar. Resûlullahın “sallallahü aleyhi ve
sellem” nûru, Onların mübârek kalblerine o kadar çok işledi ki,
kitaptan öğrenmeye ihtiyaçları kalmadı. Her biri, bu nûrun kuvveti
ile doğru yolu bulurdu.
Asırların en iyisi olan birinci
asır bitince, fikirlerde, bilgilerde ayrılıklar hâsıl oldu. Eshâb-ı
kirâmdan ve Tâbiînden nakledilen haberler, birbirlerine uymaz oldu.
Hak yolu arayanlar şaşırdılar. Allahü teâlâ, lütfederek, bu ümmet-i
merhûme arasından sâlih...