"Dînin esaslarının
tedvinini (düzenlenmesini) ilk önce İmâm-ı a’zam Ebû Hanîfe
yaptı."
Beyâdî Ahmed Kemâleddîn Efendi,
Osmanlı fıkıh âlimi ve İstanbul’un meşhur kadılarındandır. 1044 (m.
1634)’de İstanbul’da doğdu. Aslen Bosnalıdır. 1098 (m. 1687)’de
İstanbul’da vefât etti. İşârât-ül-merâm adlı eserinin
mukaddimesinden bir bölüm:
Dînî esaslarını, Kur’ân-ı
azîmüşşânın muhkem âyet-i kerîmeleri ile beyân eden Allahü teâlâya
hamd eder, Resûlullaha (sallallahü aleyhi ve sellem) ve insanları
O’nun Sünnet-i seniyyesine davet eden Âline, Eshâbına (radıyallahü
anhüm) ve kıyâmete kadar onlara ihsân ile tâbi olan âlimlere salât
ve selâm ederim. Dînin esaslarının tedvinini (düzenlenmesini) ilk
önce İmâm-ı a’zam Ebû Hanîfe yaptı. İmâm-ı Azam, dînin esaslarına
dâir ilk eseri yazdığı gibi, dînin esaslarını kati delillerle
de sağlamlaştırmıştır. Akâid mevzûunda Ehl-i sünneti müdâfaa ve
desteklemek üzere “El-Fıkh-ül-ekber” ve “Er-Risâle” ismindeki
eserlerini yazdı. Haricîler, Eshâb-ı kirâma düşman olan ve dil
uzatanlar, Kaderîler ve dinsizler ile münâzaralarda
bulundu.
Hanefî mezhebindeki ahkâm-ı
islâmiyye, Eshâb-ı kirâmdan Abdüllah ibni Mes’ûd'dan “radıyallahü
anh” başlayan yol ile meydâna çıkarılmışdır. Yani, mezhebin reisi
olan İmâm-ı a’zam Ebû Hanîfe, fıkıh ilmini, Hammâd'dan, Hammâd da,
İbrâhîm-i Nehâî'den, bu da Alkama'dan, Alkama da, Abdullah bin
Mes’ûd'dan, bu da Resûl-i ekremden “sallallahü aleyhi ve sellem”
almıştır. Ebû Yûsüf, Muhammed, Züfer bin Hüzeyl ve Hasen bin Ziyâd,
hep, İmâm-ı Azam'ın talebesidir “rahimehümullah”. Bunlardan, İmâm-ı
Muhammed, din bilgilerinde, bin kadar kitap yazmıştır. İmâm-ı Azam
Ebû Hanîfe “rahmetullahi aleyh”, fıkıh bilgilerini toplayarak,
kısımlara, kollara ayırdığı ve üsûller, metotlar koyduğu gibi,
Resûlullahın “sallallahü aleyhi ve sellem” ve Eshâb-ı kirâmın
“rıdvânullahi teâlâ aleyhim ecma’în” bildirdiği itikâd, îmân
bilgilerini de topladı ve yüzlerce talebesine bildirdi.
Talebesinden (İlm-i
kelâm) yani îmân bilgileri mütehassısları
yetişti. Bunlardan İmâm-ı Muhammed Şeybânî'nin yetiştirdiklerinden
Ebû Süleymân Cürcânî ve bunun talebelerinden Ebû Bekr-i Cürcânî
meşhûr oldu. Bunun talebesinden de, Ebû Nasr-ı İyâd, kelâm ilminde,
Ebû Mensûr-i Mâtürîd'yi yetişdirdi. Ebû Mensûr, İmâm-ı Azam'dan
gelen kelâm bilgilerini, kitaplara yazdı. Yoldan sapmış olanlarla
çarpışarak, Ehl-i sünnet itikâdını kuvvetlendirdi, her tarafa
yaydı.