Hadîs-i şerîfte buyuruldu
ki: “Benden
sonra ümmetimin en hayırlısı Ebû Bekr-i
Sıddîk’tır.”
Mis’ar bin Kedam hazretleri büyük
hadîs âlimlerindendir. Rivâyet ettiği hadîs-i şeriflerde çok
güvenilir olduğu için kendisine “Mushaf” da denir. Doğum târihi
bilinmemektedir. 155 (m. 772)’de Mekke-i mükerremede vefât
etti. Mis’ar hazretlerinin rivâyet ettiği hadîs-i şeriflerden
bazıları:
Peygamber Efendimiz “sallallahü
teâlâ aleyhi ve sellem”, Ebû Hüreyre’ye (radıyallahü anh) buyurdu
ki: (Hastanın hâlini sormak için bir mil git, küs olan kimseleri
barıştırmak için iki mil yürü, üç mil de, bir din kardeşini ziyâret
etmek için git, bu kadar da, ilim adamından bir mesele öğrenmek
için git!)
Yine Ebû Hüreyre’nin (radıyallahü
anh) rivâyet ettiği hadîs-i şerîfte, Resûlullah (sallallahü aleyhi
ve sellem) “Kim, namaz kılanlardan ise, Namaz kapısından
çağrılır. Mücahidlerden olan, cihâd kapısından çağırılır. Oruç
tutanlar reyyân kapısından çağrılır” buyurunca; Ebû Bekr
(radıyallahü anh), “Yâ Resûlallah! Bu kapıların hepsinden birden
çağrılacak olan kimse olmayacak mı?”
deyince, “Evet (çağrılacak) ümid ederim ki sen
onlardan olacaksın” buyurdu.
Yine Ebû Hüreyre’nin (radıyallahü
anh) rivâyet ettiği bir hadîs-i şerîfte buyuruldu ki: “Benden
sonra ümmetimin en hayırlısı Ebû Bekr-i
Sıddîk’tır.”
Enes’in (radıyallahü anh) rivâyet
ettiği bir hadîs-i şerîfte buyuruldu ki: “(Mi’râc gecesi) Beni
semâya isrâ ettiği (çıkardığı) vakit Cebrâil’e, 'Ey
Cebrâil! Ümmetime hesap var mıdır?' dedim. Cebrâil
aleyhisselâm, 'Ümmetine hesap var, fakat Ebû Bekr bundan
müstesnadır' dedi."
Hazreti Ali’nin rivâyet ettiği
bir hadîs-i şerîfte buyuruldu ki: “(Mirac gecesi) Yedinci
kat semâya götürüldüğüm zaman, Cebrâil aleyhisselâma; 'Ey Cebrâil!
Rabbimi ziyâret ettiğimi Kureyş’e haber ver!' dedim. O da, 'Evet
haber vereceğim' dedi. Sonra ben, 'Kureyş beni
yalanlıyor' deyince, Cebrâil, 'Yâ Muhammed! Onlar arasında Ebû
Bekr vardır. O Allahü teâlâ indinde Sıddîk diye yazılıdır. O
seni tasdik eder. Yâ Muhammed! Ömer’e de benden selâm
söyle!' dedi.”
Hazreti Ebû Bekr ile Ebüdderdâ
(radıyallahü anh) beraber bir yolda giderken, dar bir yere
geldiler. Hazreti Ebüdderdâ önde. Hazreti Ebû Bekr arkada
yürürlerdi. O sırada, karşıdan Resûl-i ekrem (sallallahü aleyhi ve
sellem) parlak ay gibi göründü. Hazreti Ebüdderdâ’ya
hitaben: “Ey Ebüdderdâ! Senden daha hayırlı olanın önünden
yürüme! Ebû Bekr, Resûller ve nebiler müstesna, üzerine güneş doğup
batan kimselerin hepsinden daha
hayırlıdır” buyurdu.