"Allahü teâlâya, rızâsı
için yapılan sabırlar ve tahammüller, aslâ karşılıksız
kalmaz."
Ahmed Behlül hazretleri evliyanın
meşhurlarındandır. 1521 (H.928) senesinde Kahire'de vefât etti.
Sohbetlerinde buyurdu ki:
İnsanlara gösteriş için, onların
rızâlarını almak için amel yapıp, sonra da bunu Allahü teâlânın
kabûl etmesini istemek yakışır mı? Hırsı, şımarıklığı, azgınlığı ve
dünyâya düşkünlüğü bırak. Sevincini ve neşeni biraz azalt. Biraz
hüzünlü ol. Çünkü sen, hüzün evinde ve dünyâ hapishânesindesin.
Resûl-i ekrem dâimâ tefekkür ederdi. Sevinçleri az, hüzünleri
çoktu. Az gülerdi. Sâdece başkasının kalbini ferahlandırmak için
tebessüm buyururlardı."
"Kulun Allahü teâlâyı sevmesinde samîmi olup olmadığı, başına belâ ve musîbet geldiği zaman ortaya çıkar. Bela ve musîbet geldiğinde sabır ve sükûn hâlini muhâfaza edebiliyorsa, o gerçekten Allahü teâlâyı seviyor demektir. Musîbet ve fakirlik zamânında sebat gösterebilmek bu sevgiye delil ve alâmet yapıldı. Birisi Peygamber efendimize; (Ben seni seviyorum) deyince;...
"Kulun Allahü teâlâyı sevmesinde samîmi olup olmadığı, başına belâ ve musîbet geldiği zaman ortaya çıkar. Bela ve musîbet geldiğinde sabır ve sükûn hâlini muhâfaza edebiliyorsa, o gerçekten Allahü teâlâyı seviyor demektir. Musîbet ve fakirlik zamânında sebat gösterebilmek bu sevgiye delil ve alâmet yapıldı. Birisi Peygamber efendimize; (Ben seni seviyorum) deyince;...