"Asla dünyâ malına
meyletme. Ancak kimseye el açmayacak kadar malın olsun
yeter."
Ahmed Mürşidî Efendi Osmanlı âlim
ve velilerindendir. Diyarbakır’da doğdu. 1174 (m. 1760) senesinde
Diyarbakır’da vefât etti. Birecikli Ebû Bekr Efendi’nin
talebesi olup, ondan çok istifâde etti. Sonunda hilâfet
aldı. Yazmış olduğu "Ahmediyye" isimli eser çok
meşhûrdur.
Ahmediyye’den bazı
bölümler:
Yâ Rabbî! Senden niyazım şudur:
Bize dünyâyı sevdirme. Sana yakın olmak zevkinden bizi mahrum etme.
Azapların en şiddetlisi senden uzak kalma azabıdır.
Ey Ahmed! Şu fânî mülkün durumunu
anlat. Mal ve mülk denilen o zehirli yılandan bahset. Bu dünyâda
birçok kimseler mal ve mülkleri ile mağrur oldular. Bu yüzden de
Hak teâlânın yolundan ayrıldılar. Bu geçici âleme aldanan, tûl-i
emel sahibi olarak Allahü teâlâdan uzak kalanların sonlarını
düşündün mü? O kadar gayret gösterip biriktirdikleri mallar ne
oldu?
Ey insanoğlu! Bil ki, o
sakladığın mallar senin değil, hepsi emânettir. Bir gün sen öbür
dünyâya göçersin onlar burada kalır. Oraya bir kefenden başka bir
şey götüremezsin. Bir gün biriktirmiş olduğun malları mirasçılarına
bırakıp gidersin. Bütün mal ve mülkün elinden gidip, o benim malım
dediğin şeyler, yeni sahiplerinin eline geçer. Her topladığın malın
hesabını yarın kıyâmet gününde vereceksin. Bu hâlinle kıyâmet günü
hâlin nice ola? Sana söylenecek en tesirli söz şu olsa gerek: “Sen
bu geçici dünyâyı bakî mi sandın? Hâlbuki bunların hepsi
fâni idi. Çok mal toplayanlar yarın kıyâmet gününde hepsinin
hesabını vereceklerdir. Birçok soru ve suâlden sonra malının helâl
olduğu anlaşılan kimse kurtulur. Haram ise, elbette azap
ederler. Helâl malın zekâtı sorulur. Eğer hesabı kolay verirsen
kurtulursun.”
Ey Ahmed! Asla dünyâ malına
meyletme. Ancak kimseye el açmayacak kadar malın olsun yeter.
Bilmez misin her işin hayırlısı ortasıdır. Dünyâ âhiretin
tarlasıdır. Sen bu âleme para ve mal toplamak için gelmedin. İyi
ameller yapmak için geldin. Kimseye el açmayacak ve yetecek kadar
mal kazandıktan sonra, vaktini Hak teâlâya ibâdet ederek geçir.
Ondan sonra yat ve istirahat et. Unutma, nefsinin de sende hakkı
vardır. Topladığın o mal ve mülk senin değil mirasçılarınındır.
Senin rızkın, ancak âlemlerin rızık vericisi olan Allahü teâlâ
tarafından sana yemen içmen için verilenden ibârettir.
Ahmed Mürşidî Efendi Osmanlı âlim
ve velilerindendir. Diyarbakır’da doğdu. 1174 (m. 1760) senesinde
Diyarbakır’da vefât etti. Birecikli Ebû Bekr Efendi’nin
talebesi olup, ondan çok istifâde etti. Sonunda hilâfet
aldı. Yazmış olduğu "Ahmediyye" isimli eser çok
meşhûrdur.
Ahmediyye’den bazı
bölümler:
Yâ Rabbî! Senden niyazım şudur:
Bize dünyâyı sevdirme. Sana yakın olmak zevkinden bizi mahrum etme.
Azapların en şiddetlisi senden uzak kalma azabıdır.